İlişkilerde her şey çok güzel başlayıp devam ederken birden istenmeyen problemler ortaya çıkabiliyor. İlginin azaldığı durumlarda sahip olma içgüdüsü yerini buluyor. Beyni yönetebiliyorsak, hastalıkların bile yorumunda “her şey beyinde biter” diyorsak neden ilişkiler için aynı şeyi söyleyemiyoruz. Kendimizi her gün “yeniden” diyerek yeni güne hazırlıyoruz, ama ilişkilerde bunu yapmıyoruz. Yoksa umursamıyor muyuz?
Her gün yeniden başlıyormuş gibi davrandığımızda farklı sonuç elde edeceğimizden eminim. Einstein “Aynı hareketleri yaparak farklı sonuç elde edeceğini düşünmek aptallıktır” demiş.
Biz de her gün yaşadığımız ilişki ile ilgili şikayet ediyoruz. Hep biz haklıyız. O bana şunu yaptı, bunu yaptı, önce bir düzelsin ben de o zaman ona farklı davranmaya başlarım diyoruz çoğunlukla. Şikâyeti bırakıp farklı eylemlere var mısınız?
Mutluluğun tarifi nedir diye sorsam kaç kişi buna cevap verebilir? Çoğumuza göre mutluluk bir sonuçtur. Evlenmek istiyorum, istediğim kişi ile evlendiğimde mutlu olacağım. Hep bir sonuca bağlı mutluluk anlayışı. Sonuca ulaştığımızda yeni bir haz arayışı başlıyor. Bu kısır döngü devam edip gidiyor. İlişkilerinizde anda mutluluğu deneyimlediniz mi hiç? Sadece birbirinizle olduğunuz, dikkatin telefon ve tv gibi kitlesel hipnoz araçlarından uzakta, anda kalarak mutlu olmayı deneyimlemenizi öneririm. Sizin ilişkiniz bu şekilde yenilenecek, deneyin. Her gün kısa da olsa anda kalın, birbirinizle sohbet edin, yenilenin.
Eşinize mektup yazın. Duygularınızı yazılı olarak daha rahat anlatırsınız. Yargılanmayı düşünmeyin. Okumasını istemiyorsanız yırtın atın. Kendinize mektup yazın. Bakalım şikayetler devam ediyor mu? Mutsuzluk nerede? Kendinize dürüst olun.
Konumlandırmanızı gözden geçirin. Yoksa eşinize kendinizi nasıl konumlandırdığınızı anlatamadınız mı, sessiz anlaşmalar mı oluştu zamanla? Yapılması gereken tek şey dönüp kendimize bakmamız… Yeniden konumlandırma gerekiyorsa da bunu yapın.
Kimse kimsenin sahibi değil. Birbirini tamamlayan eril ve dişil enerji olarak bir bütün olmanın keyfini, mutluluğunu yaşamak her günün tadını da başkalaştırır.