Kıskançlık bir çoğumuzu rahatsız eden bir duygudur. Yokluk enerjisi yaratan bu duygu değersizlik duygusu nedeniyle ortaya çıkar. Kendimizi değersiz hissettiğimiz oranda kıskanırız eşimizi. En çok kaybetmekten korkarız. Korktuğumuz şey başımıza gelir, bunu unutuyoruz zaman zaman. Herkes layık olduğunu yaşar. Biz nasıl bir ilişki yaşıyorsak ona layığız aslında. İstediğimiz ilişki çok farklı olabilir. Ama biz bu ilişkiye hazır mıyız? Değilsek hemen kıskançlıklar başlar. İş toplantılarını sorun yaparız.
Kaybetmekten korkarız onu. Sahiplenmek var bu duygunun kökeninde… Araştırmalara göre evlenmeden önceki ilişkilerde kadınlar erkekleri daha çok kıskanıyor. Çünkü hala bize ait olma noktasına gelmemiş partnerimiz.
Sosyal medya, cep telefonu kullanımının kıskançlık nedenlerini arttırdı. Her kesimde sohbet etmek için de olsa sosyal medya kullanımı gitgide yaygınlaşıyor. Partnerimizin cep telefonu kullanımı bizim için kabus olabiliyor. Telefonların yanımızda kapanması ya da sessize alınması bizi rahatsız ediyor. Aslında bizi ilgilendiren onun ne yaptığı değil, sizinle ne yaptığı olmalı. Bir eğitimde ilişkiden beklentilerle ilgili herkes kriterler ileri sürerken, ben beklentimi “benimleyken sadece benimle olan” bir kişi olmasını isterim hayatımda dediğimde şaşırmıştı diğer arkadaşlarım.
Araştıran olmamak gerek, ararsanız bulursunuz. Kendinizi bir birey, partnerinizi ayrı bir birey olarak görmek önemlidir. Kıskançlıkla onun alanına müdahale ettiğinizi biliyor musunuz? Her iki taraf için de geçerli bu konu. Bir kadın nişanlısının sürekli aranmasından rahatsız olduğu için evlenmekten vazgeçiyor, ama telefon kadına veriliyor. Kendisine yeni hat alan erkek daha sonra kadını 18 yıllık evlilik boyunca bu nedenle suçluyor.
Bir ilişkinin kritik başarı faktörlerinden biri güvendir. Kendinize olan güvenin karşınızdakine yansımasıdır bu. Aldatma, aldatılma sözcüklerinin kullanılması, acaba aldatıyor mu düşüncesi sizin bunu yaşayacağınız anlamına gelir.
Sevgi ile bütünleşen aşk içinde negatif düşünceler barınamaz. Partnerinizin gün içinde kiminle yemeğe çıktığını, toplantı yaptığını bilmek zorunda değilsiniz. Bunu öğrenme peşinde olmayın.
Sevginizi yansıtın ona. Değer verin. Yeterlilik duygusu erkek için çok önemli. Eril ve dişil enerji dengesini kurmaya özen gösterin. Eril enerjinizi baskın hale getirip “güç bende” demeyin. Herkesin ilgi gösterdiği bir partneriniz varsa gurur duyun, çünkü o sizinle birlikte… İlişkinizi “anda” yaşayın. Kıskançlıklar bazen geçmişte yaşanan tecrübelerin bugüne yansıması şüphesiyle ortaya çıkıyor. Geçmişteki kişi değil bugün birlikte olduğunuz kişi… Kimseye haksızlık yapmayın. Kıskançlık kalbinizin temizliğini bozan bir duygu yaratır. Buna izin vermeyin, kendinizi üzmeye hakkınız yok. Siz olduğunuz gibi değerlisiniz. En güzel ilişkiyi yaşamak hakkınız.
Sevginizi huzur ve mutlulukla yaşamanız dileğiyle…