Herkesin değiştirmek istediği bir şey vardır. Kimi sadece değişmek istiyorum der ve hayatını öyle geçirir kimi de değişmek için adım atar. Kendini olduğun gibi kabul ettikten sonra içten dışa bir değişimle başlar her şey. Konfor alanından çıkmak kendinle ilgili bazı konularla yüzleşmek için ise cesaret şarttır. İçten dışa yapacağın zorlu yolculukta doğru adımlar atarsan istediğin değişimi yakalarsın. Unutma kendini nasıl hissediyorsan öyle yaşarsın, senin gerçeğin o olur. Değişmek için bekleme.
Hedef “yeni bir sen” ise hayata doğru konumlandırmanı yapmalısın. Kendini olduğun halinle kabul ettikten sonra değişmek için adımlar atmaya başlaman gerekiyor. En önemlisi değişime içten başlaman. Yoksa yine başa döner değişmediğini fark edersin.
Değişim sürecine ilk olarak swot analizini yaparak başlamak gerekir. Güçlü yönlerimizi değerlendirmek bizi mutlu eder, zayıf yönlerimizle karşı karşıya kalmak bizi korkutmuyorsa yeterince cesuruz demektir. Cesareti olmayan ise içindeki zayıflıklarla yüzleşemez ve değişemez.Analizde çıkan sonuçlara göre değişim süreci planlaması yapılır. İçten değişim sürecini başlattıktan ve istediğin yolda önemli adımlar attıktan sonra dıştan değişme zamanı da gelmiş demektir. Vücut tipine ve doğru renklerini bulduktan sonra kendine uygun tarzı belirleyip hayata geçir. Çünkü stilinle “Ben buyum” dersin. Hiç kuşkusuz her alanda olduğu gibi renklerin değişimde de büyük etkisi var. Cilt rengine göre sana uygun olan renk tonlarını kullanmak hem seni daha iyi gösterecektir hem de mutlu edecektir. Enerjini yükseltmek için rengini keşfetmeyi unutma.
İçinizdeki mucizeyi keşfettikten sonra sözcüklerin gücünü, kişinin rengini keşfetmenin nasıl mucizeler yarattığını, doğru stilin ve beden dilinin hayatınızı ne kadar etkilediğini öğrenerek değişime giden yolu tamamlamış olursun. Değişen dünyada değişmeyen olmak senin durman demektir. Çünkü mucizeyi beklemek değil içindeki mucizeyi keşfetmen gerekiyor.