Hangi Aşk?

Aşk, hepimizin peşinde olduğu bizi dünyanın en yüksek tepesi Everest’e tırmanmış gibi hissettiren bir duygudur. Bazen kuşların uçuşunda aşk varmış gibidir. Bunu hissettiren belki de aşık olunca ayaklarımızın yere basmaması, uçuyormuş gibi hissetmemizdir.

Aşk belki de hepimiz için bambaşkadır.

Aşk başınıza sadece bir kez gelir diyenler var, birden fazla aşık olmayı onaylayanlar da… Aşık olduğumuzda anda olabiliyor muyuz? Olanı görebiliyor muyuz? Kaybetme korkusu, beğenilmeme endişesi, aşırı özen, kendimizden farklı olmak aşkın içinde değil mi? Kısa bir süre sonra iki taraftan biri sıkılınca veya beklentilere ters düşülünce, başkası olmaktan yorulunca aşk bitiyor. Aşkın içinde hangi his vardı bu kadar çabuk bitebilen? Karşı tarafın hangi yönü bizi etkilemişti? Kadının güzelliği mi, uzun boylu oluşu mu, gözlerinin rengi mi, mesleği mi, yaptığı iş mi? Erkekte yakışıklılık, zenginlik, sosyal ortamdaki yeri mi? Yoksa biz, bize uygun olmayan kıyafetleri giydiğimizde olduğu gibi yaşadığımız ilişkiyi taşıyamaz mı oluyoruz? Bu tür ilişkilerde kendimizin bir yanını, belki de birden fazla yanımızı öldürdüğümüzü çok sonra fark ediyoruz. Kendiniz olmanın aşkta rolü büyük. Âşık olduğunuz kişiyi siz mi seçtiniz, yoksa kriterler annenizin mi, bilinçaltındaki kalıplarla mı âşık oldunuz? O halde âşık olan siz değildiniz?

Sevgili Aret Vartanyan “düşüncenin olduğu yerde aşk olmaz”, ve daha önemlisi “aşk tanımlandıkça kaçar” der.

Her zaman zihinden kalbe diyoruz, aşkta da böyle olmalı… Aşık mı olmak istiyorsun, bir ilişki mi istiyorsun, planı, programı bırak, akışta ol. Düşünce ile başlayan her ilişki düşünce ile biter.

Ben, her insanın içinde sevgi enerjisi olmalı diyorum. Sevgiyi yansıtabilmek buna bağlı. Sevgi verebiliyorsanız, alabilirsiniz. Sevgilinize, eşinize, işyerinde ekip arkadaşlarınıza, patronunuza sevgi ile bakabiliyor musunuz? Sevgi enerjisi ile dolu olmanın aşkla bir ilgisi yok. Önce kendimizi seviyoruz, kendimize saygı duyuyoruz, değer veriyoruz, sonra karşımızdakilere bu duygular aktarılabiliyor. Çok kişiyi sevdim, hepsi beni aldattı diyenler, kendilerini gerçekten sevenler mi? Kendisinden sevgiyi esirgeyenler, önce kendinizi sevin. Aşkın içine sevgiyi koyun, dengelenen duygular kısa bir süre sonra bitmeyecek, göreceksiniz.

Kendini sevenlerin sevgi enerjisiyle “kendi” olarak, düşünceden uzak, kalpten duygularla yoğunlaşmış bir aşk yaşamasını dilerim.