Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Hilal Özen (26), Niğde’nin küçük bir kasabasında doğdu. Henüz 18 yaşındayken babasını bir tren kazasında kaybetti. Annesi, Hilal ve kardeşlerini büyütebilmek için tarlalarda ve temizlik işlerinde yevmiyeli çalıştı. İstanbul'da üniversite okuyan Hilal, bu süreçte kendi harçlığını çıkarmak için dizi setlerinde figüran olarak çalıştı. Kovid döneminde memleketi Niğde’ye geri dönen Hilal, bu süreçte üniversiteden mezun oldu ve eve kapandı. Ailesinin gezmeyi çok sevdiğini belirten Hilal, “Tarlada soğan toplar, ertesi gün Mersin gibi şehirlere tatile giderdik. Ancak bana sadece Türkiye yetmiyordu. İçimde hep dünyayı gezme, keşfetme aşkı vardı. Belki bir gün yurt dışına çıkarım diye sıfırdan İngilizce öğrendim” diye konuştu.
'AİLEM GİTMEMİ İSTEMEDİ, BOŞ İŞLERLE UĞRAŞIYORSUN DEDİLER'
Merakı günden güne peşini bırakmayan Hilal Özen, “Dünyayı ücretsiz nasıl gezebilirim?” sorusunun cevabını araştırmaya başladı ve Avrupa gönüllülük projelerine rastladı. Bu projeler kapsamında gençler, Avrupa ülkelerindeki sosyal kurumlarda gönüllü olarak çalışıyorlar ve konaklama, vize, cep harçlığı, ulaşım gibi masrafları karşılanıyor. Hilal, “Bu fikir benim gibi parası olmayıp dünyayı gezmek isteyen bir genç için çok cazip gelmişti” diyerek hızlıca başvuru yollarını araştırmaya koyuldu. Birçok motivasyon mektubu yazdı ve farklı ülkelerdeki projelere başvurular yaptı. Her gün Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki birçok kuruma motivasyon mektupları gönderdi. Sonunda Slovakya’nın başkenti Bratislava’da bir anaokulu projesinden kabul aldı. Bu projede, bir yıl boyunca bir anaokulunda gönüllü olarak çalıştı, öğretmenlere yardım etti ve çocuklarla ilgilendi.
Hilal’e bu süreçte her şey ücretsiz sağlandı ve aylık 330 euro (yaklaşık 12 bin lira) cep harçlığı verildi. Kazandığı parayı biriktirerek 10'dan fazla ülke gezdi. "Toplumsal normlara boyun eğip ailemi dinleseydim ya evde KPSS çalışıp istemediğim şehirlerde öğretmen olacaktım ya da evlenecektim. Ben bunu istemedim, farklı bir yol deneyerek Avrupa’ya geldim ve dünyayı gezme hayalimi gerçekleştirdim. 2022 yılında Avrupa gönüllülük projeleri kapsamında yurt dışına çıktım. Sonrasında kendi alanımda iş bulunca kalmaya karar verdim ve öğretmenlik yapmaya başladım. Bu projelere başvurup kabul almak kolay değil, zaman ve emek gerektiriyor" diyen Hilal şu ifadeleri kullandı:
“Motivasyon mektubu yazarken çok fazla uykusuz kaldığım geceler oldu. Zamanım boldu çünkü yeni mezun olmuştum. Ailem ise gitmemi istemedi, KPSS çalışıp Türkiye’de kalmamı söylediler. Başlarda kimse bana inanmadı, boş işlerle uğraştığımı söylediler. Ben kimseyi dinlemeyip kendime güvendim. Kabul aldıktan sonra vize başvurusu yaptım ve kabul eden kurumdan vize için gerekli evrakları aldım. Vizem çıkınca da yola koyuldum. Gönüllülük sürecinde çok mutlu oldum, farklı ülkeleri gezerek hayallerimi yaşadım. Ancak gönüllülük projem bittikten sonra arkadaş çevrem azaldı ve kendimi yalnız hissettim. Ev bulmak, iş bulmak, oturum izni almak gibi süreçler ise beni gerçekten zorladı.”
'3 YERE BAŞVURUP 2'SİNDEN AYNI GÜN İÇİNDE DÖNÜŞ ALDIM'
Hilal, gönüllülük projesi devam ederken kalmaya karar verdi ve proje bitmeden kendi alanına uygun iş ilanlarına başvurdu. Başvurduğu 3 yerden 2'si aynı gün dönüş yaptı. Yüz yüze görüşmelere gitti ve kabul edildi. Gönüllülüğe bağlı oturum iznini işe bağlı oturum iznine çevirerek yeni işine başladı.
Gönüllülük yaptığı kurumda Slovakça dersler verildiğini ve 3-4 yaşlarındaki çocukların yalnızca Slovakça bildiğini belirten Hilal, “Slovakça konuşamayan, dil sorunu olan ve sosyal anlamda kaygı bozukluğu yaşayan bir çocuk vardı. Başlarda beni hiç sevmemişti ama sonradan en sevdiği kişi oldum. Sürekli onunla oyunlar oynuyordum, arkadaşlarıyla oynamazdı. Ben hep İngilizce konuştuğum için Slovakça bilmeyen bu çocuk İngilizce konuşmaya başladı. Bir gün annesi gelip çocuğun evde İngilizce konuştuğunu söyledi ve çok şaşırıp mutlu olduğunu belirtti. Bu durum beni çok mutlu etti. Dünyanın neresinde olursak olalım, insanların istekleri, beğenileri ve üzüntüleri aynı; sadece ifade şekilleri farklı. Bu gerçeği gönüllülük yaparken yabancı çocuklarla çalışarak net bir şekilde gördüm” diye konuştu.
'DİNLESEYDİM DÖRT DUVAR ARASINDA DEPRESYONA GİRERDİM’
Avrupa’da gönüllülük projelerine katılmak isteyenlere tavsiyelerde bulunan Hilal, “Kısa ve öz bir CV hazırlayın. Eğitimli veya deneyimli olmanız gerekmiyor. Kendinizi en içten şekilde anlatan, gönüllü olarak seçildiğiniz takdirde proje için yapabileceklerinizi belirten bir motivasyon mektubu hazırlayın ve bu iki belgeyi projeyi paylaşan kuruluşlara mail yoluyla gönderin. En az A2 seviyesinde İngilizce bilmeniz avantaj sağlar, İngilizceniz yoksa geliştirin. Motivasyon mektubunuz her projeye özgü ve ilgi çekici formatlarda olsun” dedi.
“Kendinizi dinleyin, başkalarının ne dediğine değil, sizin ne istediğinize odaklanın. Kendinize güvenin. Denenmemiş yolları deneyin, kabuğunuzu kırıp konfor alanınızdan çıkın. Eğer bana ‘Yapamazsın, boş hayallerle uğraşıyorsun, gitme, evde kal’ gibi sözlere kulak assaydım şu an istediğim konumda olmazdım. Hayalim olan dünyayı belki de 10 yıl sonra gezebilirdim. Belki atanırdım, belki atanamazdım. İstemediğim bir mesleğim olurdu ya da dört duvar arasında depresyona girerdim. Eğer yurt dışında yaşama veya dünyayı gezme hayaliniz varsa, Avrupa gönüllülük projelerini deneyin. 18-30 yaş arası herkes katılabilir; eğitim şartı yok” diyen Hilal, “Bu süreçte istediğim her şeyi yapabileceğimi keşfettim” diyerek sözlerini şöyle noktaladı:
"Pes etmeyi, normal normlara boyun eğmeyi sevmiyorum. Hep daha iyisi için çaba harcıyorum. Yaşadığım zorluklara rağmen kendimi bir şekilde motive edebiliyorum. Çocukluk ve gençlik yıllarım zorlu geçti ama hayat enerjisini hep bir şekilde buldum. Dilini, kültürünü bilmediğim bir ülkede sıfırdan hayat kurmak beni güçlendirdi ve kendime olan güvenimi artırdı."