07.11.2018 - 14:58 | Son Güncellenme:
Türkiye’de son yıllarda Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile yapılan toplam organ nakil sayılarında hızlı bir artış görülüyor. Yıllık organ nakli sayısı yaklaşık 4 bin 900’e ulaştı. Ancak bu nakillerin yaklaşık yüzde 80’i canlı vericiden yapılıyor.
Organ Nakli Merkezi Bölüm Başkanı ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber, yapılan her 5 nakilden sadece 1’inin kadavradan, 4’ünün canlı vericiden olduğunu belirterek “Türkiye dünyada canlı vericili böbrek ve karaciğer nakil oranları açısından birinci sırada bulunmaktadır. Fakat kadavradan yapılan nakil oranlarında maalesef son sıralarda yer almaktadır. Organ bağışının bu kadar düşük olmasının tek bir nedeni olabilir, o da bu konunun halkımıza tam olarak anlatılamamasıdır. 2017 yılında toplam yapılan 4 bin 908 naklin ancak bin 172’si kadavradan yapılabilmiştir. Kadavradan organ bağışında yıllık ihtiyacın çok altında kalıyoruz. Bu nedenle her yıl 6-7 bin kişi organ nakli beklerken yaşamlarını kaybediyor.” diyor.
Devlet çok ciddi destek veriyor
Organ bağışının önemini anlatarak, toplumda farkındalık yaratmak amacıyla ülkemizde her yıl 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası’nda etkinlikler gerçekleştiriliyor. Organ nakline devletin çok ciddi destek verdiğini belirten Prof. Dr. İbrahim Berber, ülkemizde son yıllarda bu konuda olumlu yasal ve organizasyonel düzenlemeler yapıldığını söylüyor. Prof. Dr. İbrahim Berber şöyle diyor: “Organ nakline devlet çok ciddi destek vermektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tüm nakil ameliyatlarını sigorta kapsamına alması sayesinde isteyen herkes istediği devlet hastanesi ya da özel hastaneye giderek hiçbir ek ücret ödemeden organ nakli yaptırabilmektedir. Yapılan yasal düzenleme ile böbrek nakli olan insanların malulen emeklilik haklarını korumaları diğer önemli bir gelişmedir. Ulusal bekleme listesinin oluşturulması ve koordinatörlük sisteminin etkinleştirilmesi diğer önemli gelişmelerdir.”
Organ naklinde tıp da çok ilerledi
Organ naklinde tıbbi yönden de son yıllarda bir takım önemli gelişmeler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Berber “İmmunsüpresif ilaçlardaki gelişmeler sayesinde nakil yapılan organlar artık daha uzun süre sorunsuz çalışmaktadır. Diğer bir gelişme ise cerrahi tekniklerdeki gelişmelerdir. Artık ameliyatlarımızın birçoğunu kapalı (laparoskopik) yöntemle yani vücutta kesi olmadan 3-4 ufak delik aracılığıyla yapabiliyoruz. Bu sayede böbrek vericileri eskiye oranla çok daha az travmatik ameliyatlarla böbrek verebilmektedir. Hatta uygun kadın vericilerde böbrek doğum yolundan çıkartılarak vericilerin ameliyat sonrası dönemi daha rahat geçirmesi sağlanmaktadır. Böbrek doğum yolundan çıkarıldığında vericinin vücudunda böbreği çıkartmak için kesi yapılmasına gerek kalmamaktadır. Bu sayede ameliyat sonrası ağrı daha az olmakta, kesi yeri problemleri (enfeksiyon, fıtık) ortadan kalkmakta ve vücudunda kesi izi olmadığı için kozmetik yönden de daha iyi sonuçlar elde edilmektedir” diyor.
Türkiye canlıdan böbrek naklinde ilk sırada
Ülkemizde böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak nakil yapılan organlar. Nakil yapılan dokular ise; kemik, kemik iliği, deri, kornea ve kalp kapağı. Organ Nakli Merkezi Nefroloji Sorumlusu Prof. Dr. Ülkem Çakır, nakledilecek organın canlıdan veya hastanede yoğun bakım ortamında tıbben yaşamı sona ermiş (beyin ölümü gerçekleşmiş) kişilerden alındığını belirterek “Canlıdan alınabilecek organlar iki böbrekten bir tanesi ve karaciğerin yarısıdır. Kadavradan ise nakil yapılabilen tüm organ ve dokular alınabilir” diyor. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de en çok nakli yapılan organların başında böbrek ve karaciğer geldiğini söyleyen Prof. Dr. Ülkem Çakır Türkiye’de 2017 yılında gerçekleştirilen 4 bin 908 organ naklinin 3 bin 342’sinin böbrek, bin 446’sının karaciğer nakli olduğunu, 120’sinin de diğer organ nakillerinden (kalp, akciğer, pankreas, ince bağırsak) oluştuğunu belirtti.