01.09.2016 - 15:59 | Son Güncellenme:
Özel Hayat Hastanesi’nden Op. Dr. Servet Yetgin, gebelikte hemoroid oluşumu ya da mevcut hemoroidlerin sebep olduğu şikâyetlerin arttığını, ancak alınacak bazı tedbirlerle bu sıkıntının atlatılabileceğini ifade etti. Hemoroidin (basur, mayasıl) tedavi edilmediği takdirde günlük hayatı çekilmez hale getirebildiğini belirten Dr. Servet Yetgin, “Toplumda çok sık rastlanan bir hastalık olan hemoroid gebeliği zorlaştıran unsurların başında geliyor.
Gebelikte, özellikle bebeğin büyümesi ile rahmin karın içinde kapladığı hacim artışı, bacaklardan gelen toplar damarların kan dolaşımını yavaşlatmasına ve kanın göllenmesine sebep oluyor. 3. aydan sonra bu etki giderek artmaktadır. Bu etkiyle yüzeyel damarlar şişerek varis ve hemoroid ortaya çıkar. Yine bu dönemde artan progesteron hormonu damar etrafındaki düz kasları gevşeterek damarların kolayca şişmesine sebep olur” ifadelerini kullandı.
Basurun ilk belirtisi
Basurun ilk belirtisinin genellikle dışkılama esnasında görülen taze kan olduğunu anlatan Dr. Servet Yetgin, şöyle devam etti:
“Kan taze kırmızı renkte damla damla olabilir. Bazen durur. Bazen de her dışkılamada olmak üzere süreklilik arz eder. Kanama dışında makat bölgesinde dolgunluk hissi, tuvaletten sonra temizlik esnasında ele gelen şişlik, bunlara hemoroid memeleri diyoruz, dışkılamayla başlayan uzun süre devam eden ağrı diğer belirtileridir. Hemoroidlerin içinde kan akımı ileri derecede yavaşladığında bazen de damar içinde bir pıhtı oluşup damarın tamamen tıkınmasına sebebiyet verebilir. Buna da tromboze hemoroid denir. Gebelikte hemoroidlerden kan kaybı demir eksikliği anemisine yol açabilir.
Gebelikte hemoroidden korunmanın en önemli yolunun kabızlığın önlenmesi olduğunu belirten Dr. Servet Yetgin, lifli-posalı, gıdalara ağırlık verilerek, su tüketimini, sebze-meyve tüketimini artırarak, rahat ve ıkınma olmadan dışkılama sağlanması gerektiğini aktardı. Bu yollarla sorun çözülemiyorsa hekim tavsiyesi ile uygun bir dışkı yumuşatıcının hamilelik sürecinde kullanılabileceğini söyleyen Dr. Servet Yetgin, şu tavsiyelerde bulundu:
“Tuvalette uzun süre oturmamalı, beklememeliyiz. Özellikle tuvalete girerken yanımıza gazete, dergi, telefon, tablet gibi zaman geçirici nesneler almak tuvalette uzun süre oturmayı beraberinde getirir. Bu da ıkınma ve bu bölge damarlarında şişmelere hemoroidlere yol açar. Acı, ekşi, baharat, turşu gibi dışkılama esnasında dışkıda daha fazla irritan madde atılmasına yol açan beslenme biçimlerinden uzak durmalıyız. Beyaz unla yapılmış ekmekler, makarna, pirinç ve bütün hamur işleri barsakları tembelleştirir. Bunları aşırı tüketmemeliyiz.
Kabızlıkla kendi yöntemlerinizle başa çıkamıyorsak, anüs bölgesinde zaman zaman ve hafif şiddette de olsa yakınmalar olmaya başlamışsa hiç vakit kaybetmeden bir genel cerraha başvurmalıyız. Hamilelikte hemoroid normal doğuma engel teşkil etmemektedir. Nadiren de olsa prolabetromboze hemoroidi olan veya hemoroidle beraber dış genital bölgede dev varisler ortaya çıkmış hastalarda sezeryan tercih edilebilir.”
Basur için tedavi yöntemleri neler?
Gebelerin her ilacı kullanamadığını söyleyen Dr. Servet Yetgin, bu durumda cerrahi tedavinin ve acil bir durum olmadıkça tercih edilmeyeceğini belirterek, “Anne adayının duş alınan sıcaklıkta bir suyu plastik bir küvete doldurup günde 2-3 defa 5 dakika süreyle bu su içerisinde oturması rahatlatacaktır. Suyun çok sıcak olması, içinde uzun süre oturulması gebeliğin son aylarında erken doğumu tetikleyebilir.
Dışkıyı yumuşatan ilaçlar kullanılmalı. Kabızlığın önlenmesi, tuvalette uzun süre oturmadan, çok ıkınmadan, kaygan yumuşak bir dışkılama tedavinin ana unsurlarından birisidir. Unutulmamalı ki ishal de kabızlık kadar hastanın durumunu kötüleştirir. Burada maksat yumuşak, kaygan ama şekilli bir dışkılama sağlamaktır, asla ishal yapmak değildir. Hastaların önemli kısmında ciddi ölçüde ağrı vardır. Gebelikte parasetamol türevi ağrı kesiciler kullanılabilir” diye bilgi verdi.