16.02.2021 - 11:39 | Son Güncellenme:
Varis; kanı akciğer ve kalbe geri taşıyan toplardamarların ilerleyici bir şekilde genişleyerek kıvrımlı bir hal almasıdır. Yüzeysel olduğu gibi derin yerlerde de varis gelişebilir.
Yaptığı ağrı, kramp, kaşıntı ve şişlik görüntüsü ve oluşturduğu psikolojik tablo insanı mutsuz eder. Varis uzun saatler boyunca çalışmak için oturmak ya da ayakta kalmak zorunda olanlara modern çağın yeni hediyesidir.
Yoğun, uzun çalışma koşulları ve hareketsiz günlük yaşantı sonucu yürüyüşün yerini alan kısa mesafelere bile otomobil ve taşıma araçları ile ulaşan insanlarda varis daha sık görülen bir hastalık halini aldı.
25 – 35 yaş grubunda yüzde 30-35 oranında, 55 – 65 yaş grubunda ise yüzde 50 – 60 oranında görülür.
Halk arasında varisin sadece kadınlarda görüldüğü gibi yanlış bir düşünce var. Varis erkeklerde de olur ancak kadınlarda erkeklere oranla 4 kat daha fazla görülüyor.
Varis ve diğer toplardamar hastalıklarında en önemli faktör genetiktir. Anne, baba ve diğer birinci derece akrabalarında varisi olan bir kişi eğer uzun süre ayakta kalınan veya devamlı sabit olarak oturulan bir iş yapıyorsa, sigara içiyorsa, kilo alıyorsa, aşırı sıcağa maruz kalıyorsa, hamilelik ve doğum geçirmişse bilmelidir ki varis hastalığı kaçınılmazdır. Uzun süre hareketsiz şekilde ayakta duran ya da oturan kişilerde varis görülebilir.
Uzun süre hareketsiz ayakta kalınmamalı. Bu yapılamıyorsa ayağın bilekten ileri geri hareketi, ayak uçlarında yükselme gibi basit egzersizler uygulanmalı.
Mümkün olduğunca bacaklar uzatılmalı hatta tabure, sehpa, masa, sandalye üzerinde yükseltilmeli.
Düzenli olarak günlük normal tempolu yürüyüşler yapılmalı, bisiklete binilmeli veya yüzülmeli.
Yoğun kas faaliyetini veya ağırlık kaldırmayı gerektiren egzersizler ile dar, eklem yerlerini sıkan pantolon giyilmesinden kaçınılmalı.