DAHA SIK HASTALANIRSINIZ
Su içmek vücudunuzun sürekli olarak toksinleri dışarı atmasını sağlar. Organlarınız bir makine gibi bazı atıklarımızı filtrelemek için çalışır, ancak makineye su doldurmazsanız düzgün çalışamaz. Susuz kalmış bir vücutta meydana gelen şey, organların kan gibi depolanan bölgelerden su çekmeye başlamasıdır ve bu da yepyeni bir dizi soruna yol açar ve hastalanma sıklığını artırır.
YORGUNLUK
Uygun şekilde nemlendirilmiş kanın eksikliği, vücuda getirilen oksijen eksikliğine yol açar. Tabii ki, oksijen eksikliği uykululuğa ve doğrudan yorgunluğa yol açar. Dayanıklılık eksikliği, gün içinde öğleden sonra saat 2'deki çöküşü daha erken deneyimlemeye başlayacağınız anlamına gelir.
AÇLIK HİSSİ
Susuz kaldığınızda vücudunuz biraz yiyeceğe ihtiyacı olduğunu düşünmeye başlayabilir. Ancak yemek yemek vücudunuz için daha fazla iş yaratırken, su içmek organlarınızı arındırır ve vücudun geçirdiği diğer süreçler için ihtiyaç duyduğu yakıtı sağlar.
SİNDİRİM SORUNLARI YAŞARSINIZ
Uygun sıvı alımı olmazsa, midedeki mukus miktarı ve gücü azalır, bu da mide asidinin iç organlarınıza büyük zarar vermesine neden olur. Bu, genellikle mide yanması ve hazımsızlık dediğimiz duruma yol açar.
ERKEN YAŞLANMA
Yaşlandıkça vücudumuzun tuttuğu su miktarı doğal olarak azalır. Bunun anlamı, yaşlandıkça su alımımızı bilinçli olarak artırmamız gerektiğidir. Erken yaşlanma dışarıdan daha belirgin olsa da, içimize verdiği hasar eninde sonunda zamanla hissedilecektir.
