24.08.2020 - 16:01 | Son Güncellenme:
Melatonin hormonunun beyinde epifiz bezinden salgılandığını belirten Onkoloji Uzmanı Prof.Dr. Hakan Karagöl bu hormonun özel bir öneme sahip olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Melatonin hormonu saat geni üzerinde değişiklik yaparak vücudun ritmini sağlıyor. Böylece hem davranışsal hem de fiziksel aktivitelerin gün içinde düzenlenmesini sağlayan önemli bir hormon.
Gece 00.30 ila 02.30 arasında, uykuda özellikle salgılanıyor. Diğer saatlerde de salgılanıyor ama özellikle bu saatlerde çok yoğun salgılanıyor.
Salgısı üzerinde ışık çok etkili. Gece karanlıkta uyumamız gerekirken aydınlıkta kalırsak bu göz üzerinden beyinde melatonin salgısında baskılanmaya neden oluyor.
O baskılanma da özellikle saat genleri üzerinde değişiklik yaparak ritmde farklılıklara neden oluyor. Beyin ışığa maruz kaldığında o zaman dilimini gündüz olarak algılıyor ve ona göre düzenleme yapmaya başlıyor."
Gece çalışan insanlar üzerindeki bilimsel araştırmalara da değinen Prof.Dr. Karagöl sözlerine şöyle devam etti:
"Yapılan araştırmalara göre gece çalışanlarda melatonin hormonu 3'te 1 oranında daha az. Demek ki gece çalışanlarda melatonin düzeyleri düşük.
Melatonin düzeyleri düştüğü için de ritmde bozukluk oluyor. Melatonin saat genleri dışında kadınlık hormonu östrojen üzerinde de etkili.
Melatonin eksikliği kadınlık hormonunun fazla salgılanmasına neden oluyor ve bu da meme kanseri üzerinde önemli etkenlerden biri.
Bu konudaki çalışmalara göre de melatonin hormonunun az salgılanması nedeniyle meme kanserinde yüzde 10 ile yüzde 70 arasında artış görülmüş.
Örneğin İsrail'de yapılan bir çalışmada sokak lambaları nedeniyle yatak odası tam olarak karanlık olmayanlarda meme kanseri yüzde 70 oranında daha fazla görülüyor.
Televizyon açık şekilde uyumak, geceleri uzun saatler televizyon ya da bilgisayar başında olmak meme kanseri riskini artırıyor."
Görme engelli kadınlarda meme kanserinin, görme engeli olmayan kadınlara oranla yüzde 50 daha az salgılandığını belirten Prof.Dr. Karagöl ayrıca şunları belirtti: "Görme engelli kadınlarda meme kanseri daha az görülüyor.
Normal sağlıklı insanlara göre görme yetisini tamamen kaybetmiş insanlarda meme kanseri yarı yarıya daha az görülüyor.
Bu da karanlıkta kalmaları nedeniyle melatonin salgısının daha fazla salgılanması ve buna bağlı olarak kadınlık hormonunun da normal seviyelerde olması ile alakalı. Bu sayede meme kanseri riski azalıyor."
Yapay ışıklandırmalar nedeniyle dünya genelinde 'Işık kirliliği'nin konuşulmaya başlandığını ve ciddi bir sorun halini aldığını ifade eden Prof.Dr. Hakan Karagöl, "Yapay ışıklandırma dünyada ciddi bir sorun. Dünyada şu anda ışık kirliliğinden bahsediliyor.
Dünya'nın okyanuslar da dahil tüm yüzeyinin 5'te birinde ve insan nüfusunun yaşadığı yerlerin yüzde 80'inde ışık kirliliği mevcut. Gelişmiş ülkelerde ışık kirliliği oranı yüzde 95 üzerinde.
Işık kirliliğinin yoğun olduğu yerler buna neden oluyor. Bu bölgelerde meme kanseri riski belirgin şekilde artış gösteriyor.