Kısıtlamalar nedeniyle çocukların hayal kırıklığı veya öfke hissedebileceklerine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sena Kalaz Güven, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu duygularını ifade etmelerine izin vermek ve onlara duygusal destek sağlamak, kısıtlamaların neden olduğu stresin azalmasına yardımcı olabilir. Eğer dijital kısıtlamalar konusunda ciddi anlaşmazlıklar yaşanıyorsa veya çocuklar kısıtlamalara karşı çok güçlü direnç gösteriyorsa, bir çocuk psikoloğu veya danışmandan yardım almak faydalı olabilir. Önemli olan, sürecin empati ve işbirliği ile yönetilmesidir. Çocukların dijital cihazları öğrenme ve yaratıcılık amaçlı kullanması teknolojiden en iyi şekilde faydalanmalarını sağlar. Bunu yaparken eğlence ve eğitim arasında denge kurmak önemlidir. Çocukların yaşlarına ve ilgi alanlarına göre eğitici uygulama ve oyunlar seçilebilir bu durum matematik, dil ve bilim gibi konuları eğlenceli bir şekilde öğrenmelerini ve ilgilerini arttırmayı sağlayabilir. Resim yapma, müzik oluşturma, animasyon yapma uygulamaları çocukların hayal güçlerini kullanmalarına olanak verir.”