Göz kuruluğunun altyapısına ve eşlik eden hastalıklara göre belirtilerin de değişkenlik gösterdiğini paylaşan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Hastaların şikayetleri genel olarak batma, yanma, kızarıklık, bulanık görme, gün sonuna doğru kötü görme ya da iritasyon yani yabancı cisim kaçmış gibi hissetme şeklinde oluyor” dedi.
Göz kuruluğu belirtileriyle doktora başvuran hastalarda kesin tanı için ilk olarak hikayesinin dinlenmesinin önemli olduğunu hatırlatan Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Bir sonraki adımda biyomikroskop adlı cihazda hastanın göz yüzeyi ve göz kapağındaki bazı bulgular inceleniyor. Sonrasında ise flourescein boya testi var. Bu test, gözyaşı tabakasının boyanması suretiyle gözyaşının dağılma zamanına bakılması için yapılıyor. Ayrıca bazı kliniklerde gözyaşı film tabakasını görüntüleyen meibography cihazıyla gözdeki meibomian bezlerinin ve gözyaşı kalitesinin ölçümleri de sağlanıyor” diye konuştu.
Yapay gözyaşının tamamen doktor denetiminde kullanılması gereken bir ürün olduğunu paylaşan Uslu, “Çoğu damla ve jel formunda olurken, her birinin içerikleri ve kompozisyonları birbirinden farklı. Standart bir kullanımı yok; doktor denetiminde, günlük 2 defadan 5 defaya kadar kullanılabiliyor” şeklinde konuştu.
Göz kuruluğuna tedavi edilebilir demenin pek doğru olmadığını, çünkü göz kuruluğuna neden olan ve altta yatan nedenlerin yaşam boyu sürebildiğini belirten Op. Dr. Burcu Usta Uslu, “Dolayısıyla tedavi edilebilir demek yerine ‘yönetilebilir’ bir sorun demek daha doğru bir yaklaşım. Altta yatan faktörler ya da çevresel koşullar kontrol altında tutularak ve gözyaşı destekleyici tedaviler sürdürülerek, lazer tedavilerinden faydalanılarak şikayetlerin azalması ve göz kuruluğunun etkin yönetimi mümkün” açıklamasında bulundu.