Endokrin bozucu kimyasalların neden olduğu sorunlar arasında; kısırlık, düşük, doğum kusurları ve erken ergenlik gibi üreme sağlığı problemleri yer alır. Özellikle anne karnındaki bebekler ve küçük çocuklar, endokrin bozucuların etkilerine karşı daha hassastır. Bu maddeler, beyin gelişimini ve nörolojik fonksiyonları olumsuz etkileyebilir. Yine bazı endokrin bozucular hormonla ilişkili kanserlerin (örneğin testis, meme ve prostat kanseri) riskini artırabilir. Endokrin bozucu maddeler kalp hastalıkları, tiroid hastalıkları, obezite, diyabet ve diğer metabolik bozukluklara yol açabilmektedir. Bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilmekte ve davranış bozukluklarına(otizm, dikkat eksikliği, hiperaktivite vb.) neden olabilmektedir. Endokrin bozucu maddelerin pek çoğu yağda eriyen kimyasallar olduğu için yağ dokuda birikip uzun süre vücutta kalarak genleri de etkileyebilir. Bu durum gelecek nesiller için de tehlike oluşturmaktadır. Endokrin bozucu kimyasallar anne sütünden bebeğe de geçebilmektedir.
Endokrin bozucu maddelerin/kimyasalların etkilerinden korunmak ve maruziyeti azaltmak için ilk olarak farkındalığın artırılması gerekmektedir. Alınabilecek bazı önlemler şunlardır:
1- Yeterli ve dengeli beslenilmeli,
2- Kişisel bakım ürünlerinde ve ev temizliğinde daha az kimyasal içeren doğal ürünler tercih edilmeli,
3- Özellikle gıdaların üretim, saklama ve ısıtma işlemlerinde plastik kullanımı en aza indirilmeli,
4- Temizliğinden emin olunmayan havuz ve denizlerde yüzülmemeli,
5- Meyve ve sebzeler bol su ile yıkadıktan sonra veya mümkünse soyduktan sonra tüketilmeli,
6- Besinleri saklamak için onlarla ile etkileşime girmeyen cam, çelik, ahşap gibi ürünler kullanılmalı,
7- Tarım ürünlerinde organik seçenekler tercih edilerek pestisit/herbisit maruziyeti azaltılmalı,
8- BPA içermeyen ürünler tercih edilmeli,
9- Uzun raf ömrü koruyucu madde içeren gıdalar yerine taze ürünleri tercih edilmemeli,
10- Sigara içilmemeli ve sigara içilen ortamda bulunulmamalıdır.