Ağrı şikayetiyle gelen hastaların önce ağrısının hangi sorundan kaynaklandığının tespit edilmesi gerekmektedir. İlk olarak eklem hareket açıları kontrol edilerek probleminin kemik, tendon ya da kaslardan mı kaynaklandığı belirlenmektedir. Kişinin muayenesi yapıldıktan ve görüntüleme yöntemlerinden faydalanılarak tanı konduktan sonra, kuru iğne tedavisi tek başına veya diğer tedavilerle kombine edilerek uygulanabilir. Özellikle kaslardan kaynaklanan problemlerde kuru iğne tercih edilen ilk tedaviler arasında gelmektedir.
Sertleşen ve hantallaşan kaslar kuru iğne tedavisi sonucunda yumuşayarak tekrar eski formlarına dönmektedir. Yumuşama olan bölgede kanlanma normale dönmekte ve ağrılar geçmektedir. İlk seanslarda iğneler sertleşen kaslarda kolay hareket edemez ama seanslar ilerledikçe kademe kademe yumuşayan kaslarda iğneler de rahatça hareket edebilmektedir. Kuru iğne tedavisi manuel terapi ile kombine edildiğinde iyileşme daha hızlı ve kalıcı olabilmektedir. Kasları hareketsizlikten sertleşmiş kişilere de manipülasyon tedavisine başlanmadan kuru iğne tedavisi uygulanmaktadır. Daha sonra gerekli olan manuel terapi tedavisine başlanabilmektedir.
Tedavinin süresi, seans sayısı; hastanın yaşına, problemli bölgenin büyüklüğüne, ağrının şiddetine göre değişebilmektedir. Bu uygulama yapılırken hasta herhangi bir ağrı ve acı hissetmemektedir. Kuru iğne tedavisinin haftada en az 1 kere ağrı olan bölgelere yapılması gerekir. Tek bir seans 30 dakika sürmektedir. Toplamda 5-8 seans uygulanmaktadır. İğnelerin sayısı ve boyutu ağrılı bölgeye göre değişmektedir. İğneler ağrılı bölgeye birkaç dakikadan fazla uygulanmaz.
Eğer vücutta 2 bölgede ağrı varsa seans süresi uzayabilmektedir. 12 yaşından itibaren her yaş grubuna uygulanabilir. Herhangi bir ilaç içermeyen kuru iğne tedavisi, yan etkisi olmayan bir tedavi metodudur. İlaç içermediği için alerjik durumlar ve yan etki görülmemektedir. Başka hastalıkların varlığı, bu tedavi için bir engel teşkil etmez. Bu uygulama mutlaka uzman hekimler tarafında yapılmalıdır.