18.08.2017 - 13:51 | Son Güncellenme:
Eğer dini veya kültürel nedenlerden ötürü cinselliğe bakış açısı negatif bir ailede büyüdüyseniz, kendi cinsel arzularınızı fark etmeden bastırmış olabilirsiniz. Erken yaşlarınızda maruz kaldığınız bu düşünceler cinsel hayatınıza şekil vermiş ve yetişkinlikte yıkması zor tabular haline gelmiş olabilir.
Seksi bir kadının nasıl olacağına dair sıkı kuralları olan bir çevre veya kültürde yetiştiyseniz bu durum kendinizi çekici bulmanızı zorlaştırabilir. Kendinizi genel tanıma kıyasladığınız zaman eksik hissedebilirsiniz. Üstelik sadece çevreniz değil, medya da kendinizi nasıl hissedeceğinize etki eden büyük faktörler arasında. Kilolarınızın cinsel hayatınızı etkileyeceğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Çalışmalara göre fazla kiloları olan kadınların cinsel arzuları ve orgazm yaşama oranları daha yüksek.
Ensest veya tecavüze maruz kalan kadınlar açısından cinsel ilişki travmatik bir hal alabilir. Buna ek olarak; çok genç yaşta cinsel ilişkiye giren, cinsel ilişki sırasında acı çeken, cinsel ilişki yaşamaması gerektiğini düşündüğü biriyle birlikte olan veya cinsel ilişki sırasında yapmaması gerektiğini düşündüğü bir şeyi yapıp bundan pişmanlık duyan kadınlar da sayılabilir. Cinsel organlar vücudun en savunmasız ve en özel alanlarıdır. Travmatik cinsel deneyimler hem beden hem zihinsel sağlığı etkileyeceği gibi, kadınlar da bu en çok genital bölgelerini ve cinsellik hakkında hissetiklerini etkiler. Kendilerini cinsel duyulara kapatırlar.
Kadın için cinsellikte acı çekmek menopoz dönemi hormonlarından kaynaklanır. Kadınlar herhangi bir yaşta herhangi bir sebepten dolayı (rahim veya yumurtalıkların alınması, kemoterapi veya radyasyon) menopoz yaşayabilirler. Bir bebeğin emzirilmesi de menopoz dönemi hormonlarının salgılanmasına neden olabilir. Bu hormonların sonucunda vajinada kuruluk meydana gelebilir ve bu da cinsel ilişki esnasında acıya sebep olur.
Cinsel arzu üzerindeki en önemli fizyolojik etki östrojen ve testosteron hormonunun bulunmasıdır. Östrojen, cinsel arzu duymaya katkıda bulunur. Ancak yapılan araştırmalar testosteronun kadınlarda libidonun ana sürücüsü olduğunu, cinsel davranış arzusunu arttırdığını göstermiştir.
Herhangi bir kronik hastalık, tiroid işlev bozukluğu, kronik ağrı, kanser ve kanser tedavisi, antidepresanlar ve kan basıncı ilaçları dahil çok çeşitli ilaçlar dahil olmak üzere cinsel arzularınız üstünde olumsuz etkiye yol açar. Bu nedenle T3,T4,TSH,SHBG,DHEA-S tahlil sonuçları size vücudunuz hakkında bilgi verebilir.
Sağlıkla ilgili her şey normal olsa bile kadınlar hala cinsel arzu hissetmeyebilir. Yeterince iyi uyumak, eğlenceye ve kendine zaman ayırmak, çeşitli aktivitelerde yer almak stres seviyenizi düşürebilir. Stres ve yorgunluk cinsel arzunun en büyük düşmanlarından biridir.
Partnerinizle yaşadığınız cinsel hayat aranızdaki ilişkinin aynasıdır. Eşinize kızgın olduğunuz için ilişkiye girmiyorsanız bunun hormonlarınızla ya da yaşadığınız olaylarla bir alakası yoktur. Tartışmak ve birbirinize olan güveninizin eksikliği, cinsel hayatınızı da olumsuz etkiler. Güven, iyi bir cinsel hayat yaşamak için olması gereken en önemli şeydir. Eşinize güvenmiyorsanız, fiziksel ya da duygusal anlamda yaklaşımlarınız da sınırlı olacaktır.