Patlıcan, domates, patates gibi sebzelerde mevcut olan zehirli glikoalkaloitler, patatesler yeşile dönmeye başladığında zararlı halini ortaya çıkarır. Ancak normal koşullarda bu kimyasal, sebzelerin zararlı oluşumlardan kendini koruduğu bir savunma mekanizmasından ibarettir.
Yeşil patates kabuğunda bulunan solanin, aşırı miktarda tüketildiğinde sinir sistemine zarar verebilir. Bu durum solanin zehirlenmesine neden olabilir. Aynı zamanda solanin, mide bulantısı, kusma, ishal ve karın ağrısına yol açabilir.
Aşırı solanin alımının neden olduğu bir başka sorun ise şiddetli baş ağrısı olabilir. İlerleyen seviyelerde bu durum, zehirlenme belirtileri arasında yer alabilir. Kalp atışında hızlanma veya çeşitli düzensizlikler meydana gelebilir.
Solanin artışı, solunum ve sinir sistemini de olumsuz etkileyebilir. Özellikle sinir hücrelerini etkileyerek uyuşukluk, titreme gibi sorunlara yol açabilir. Zehirlenme durumunda ise baş dönmesi ve bir sersemlik hissi ortaya çıkabilir.
Her haliyle severek tükettiğimiz patates, yeşil haliyle kaçmamız gereken bir sebzeye dönüşüyor. Solanin artışına neden olan maddenin adı ise klorofil. Yani klorofil artıkça solanin salgılamaya devam ediyor.
Aynı zamanda birçok ülkede kabul edilen yönetmelikte, bir kilogram patateste maksimum glikoalkaloit miktarının 200 mg olması şart. Yüksek seviyelere ulaştığında ise satılmaması gerekiyor. Bu nedenle tüketeceğiniz patateslerin yeşil renge dönmediğinden ve iyi muhafaza edildiğinden emin olun.