İncirin posadan zengin olması tüm bu etkileri görmeye yardım ediyor. Tatlı mı tatlı olması sayesinde de zaman zaman yaşanan tatlı isteklerine çare oluyor.
Sindirim sistemini hızlandırıyor
Günlük posa tüketiminin düşük olması, hareketsizlik, az su içmek gibi nedenlerle yaşanan bağırsak tembelliğinde çözüm için incir son derece etkili bir besin kaynağı.
Yüksek posa içeriği sayesinde incir, bağırsakların iyi çalışmasını sağlıyor.
İncir yedikten sonra bir bardak su içmeyi de unutmayın. Çünkü incirin ardından içeceğiniz bir bardak su bağırsaklarınızın çok daha etkili çalışmasını sağlar.
Yaşlanmayı yavaşlatıyor
Mor renkli meyve ve sebzeler, hücre hasarına karşı koruyucu olduğu bilinen bir antioksidan türü olan antisiyoninden yönünden zengindir.
İncir de lezzetli olmasının yanı sıra zengin antisiyonin içeriği sayesinde kolajen yapımını artırıyor ve cilt sağlığına etki ediyor. Böylece yaşlanma karşıtı etkisi de ortaya çıkıyor.
Meme ve kolon kanserine savaş açıyor
İçerdiği çeşitli antioksidanlar, potasyum, kalsiyum gibi mineraller sayesinde bağışıklığı kuvvetlendiren incir, kanserden korunmada fayda sağlıyor.
Vücuttaki aşırı östrojen hormonunun kadınlarda meme kanserine yol açabildiği biliniyor. İncir ise bu etkinin ortadan kaldırılmasına yardımcı oluyor.
Ayrıca içeriğindeki lif sayesinde vücuttaki atıkların hızlı atılmasına katkıda bulunduğu için kolon kanserine karşı koruyucu olduğunu da söyleyebiliriz.
İncirin tazesi mi yoksa kurusu mu daha sağlıklı?
Taze ve kuru meyveler arasındaki fark içerdikleri su miktarı.
Taze meyveler yüzde 80-90 oranında su içerirken kuru meyvelerde bu oran yüzde 15-20 civarında.
Kuru meyvelerde su oranı azalınca meyve şekeri daha ön planda oluyor.
Hem taze hem kuru meyveler posa ve antioksidan açısından zengin, her iki şekilde de tüketilebilir ancak mevsimindeyken tazesini tüketmek su ve meyve şekeri dengesi açısından ilk tercih olmalı.
