16.07.2019 - 15:42 | Son Güncellenme:
Bu yaşlar, hayat temposunun en yoğun olduğu dönemler. Dahası 20’li yaşların sonuna kadar kemik gelişimi devam eder. Ancak pek çoğumuz kalsiyum, D ve K vitamini, folik asit ve demir ihtiyacımızı yeteri kadar karşılayamayız. Somon, yumurta ve yeşil yapraklı sebzeleri bol bol tüketin. En sık yapılan hatalardan biri de kahvaltıyı geçiştirmek, tuz, katı yağ ve şeker oranı yüksek yiyecekler tüketmek. Bu liften yoksun öğünler, uzun vadede sindirim sorunlarını ve pek çok rahatsızlıkları beraberinde getirir.
Kalsiyumdan zengin besinler
Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu kalsiyumu 3 farklı kaynaktan alabilirsiniz. Bunun için her gün 200 gram süt, çok büyük olmamak şartıyla 1 kâse yoğurt, 30 gram peynir tüketebilirsiniz. Brokoli, somon ve ıspanak da kalsiyum bakımından zengin besinlerden.
Tam tahıllar
Kahvaltı için kendinize zaman ayırın. Meyve ile kuruyemişlerle karıştırdığınız yulaf, lif ve vitamin ihtiyacınızı karşılamanıza yardımcı olabilir.
Tuz tüketiminiz günde 6 gramı geçmemeli. Yemek tatsız geliyorsa yardımınıza taze otlar ve baharatlar koşsun
Folik asit
Ispanak gibi yeşil yapraklı sebzeler, portakal, mercimek, fasulye başta olmak üzere folik asit bakımından zengin besinlerin tüketimi bu yıllarda epey önemli.
Yaş ilerledikçe daha az hareket etmeye meyilli oluruz. Ancak iyi beslenme yanında hareket 40’lı yaşlar için de çok önemli. Kalp hastalıkları, Alzheimer ve kanserle savaşmak için antioksidan bakımından zengin bir beslenme düzeni edinin. Bu yaşlardan itibaren metabolizma hızınız yavaşlar, hormon seviyeleri değişime uğrar. Kilo almaya başlarız, dahası kalp hastalıklarından diyabete ciddi sorunlar gün yüzüne çıkar.
Antioksidanlar
Günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketimi antioksidan ihtiyacınızı karşılamak için çok önemli.
Demir bakımından zengin besinler
Et, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu iyi demir kaynaklarından. Haftada 2 gün kırmızı et tüketilebilir. Ancak porsiyonu 100 gramı geçmemeli. Etin beraberinden ıspanak gibi C vitamininden zengin sebze ve salataları tercih etmeyi unutmayın.
Yükselen kolestrol değerleri, tansiyon ve diyabet bu yıllarda en sık ortaya çıkan rahatsızlıklardan. Bu hastalıklardan korunmak için uzmanlar düşük karbonhidratlı beslenme şeklini, bol meyve ve sebze tüketmeyi öneriyor. Kadınların menopoza girdiği bu yıllarda az yağlı, kalsiyum bakımından zengin besinler tüketmek çok önemli. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu kalsiyum için mutlaka bir uzmana görünün. Sigara ve hareketsiz yaşam yine bu yıllarda en büyük düşmanlarınızdan. Bitki çayı ve su tüketiminize özen gösterin, spor hâlâ hayatınızda yoksa derhal başlayın. Haftada en az 1 kez balık yemiyorsanız omega 3 desteği almak da faydalı olabilir.
Akdeniz diyeti
Bu yıllarda taze meyve ve sebze ağırlıkta beslenmeli. Meyve ve sebzenin her rengi ve türü vücudunuzun vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılamanız için önemli... Kalp dostu tam tahıllı besinler, zeytinyağı, çok yağlı olmayan et ve balık tüketimi de ihmal edilmemeli. Düzenli olarak kolesterolünüzü ve tansiyonunuzu ölçtürmeyi unutmayın. Mercimek, tatlı patates, keten tohumu, yer fıstığı tüketmeyi de ihmal etmeyin.
Vücudumuzun enerji ihtiyacı azalır. Gerektiğinden fazla kalori aldığımızdaysa vücudumuz yağ depolamaya başlar, o kalorileri yakamaz. Hayvansal yağlardansa zeytinyağı, ceviz gibi kabuklu yemişlerin kaliteli yağlarını tüketin.Omega-3Kalp ve kemik sağlığınız için her hafta 3 porsiyon omega-3 bakımından zengin besinler tüketmeye gayret edin. Bunun için balık, yumurta, kuruyemiş, chia ve keten tohumu tüketilebilir.
Yaşlandıkça psikolojik ve fizyolojik olarak meydana gelen değişimler yeme düzenimizde de farklılıklar gerektirir. Bu yıllarda iştah azalması görülebilir ancak vücudumuz için vitamin ve mineral alımı her zamankinden daha önemlidir. Sindirim sistemi problemleri de yaş aldıkça ve az hareket etmeye başladıkça artış gösterir. Buna karşılık bol bol su tüketmeyi ihmal etmeyin. Dahası bol bol yürüyüş yapın, aktif bir yaşam tarzı benimseyin. Böylelikle anksiyete ve stres seviyenizi kontrol altında tutabilirsiniz.
Lif
Beslenme düzeninizde yeteri kadar lif tükettiğinize dikkat edin. Bunun için tam tahıllılar, lifli meyve ve sebzeler, mercimek, bakla tüketmeyi ihmal etmeyin.
B12 vitamini
B12’den zengin olan et, balık, yumurta ve kahvaltı gevreklerini yemeyi ihmal etmeyin.
Yağlı balık ve yumurta yemek dışında güneş de D vitamini ihtiyacınızı karşılamanız için önemli. Bunu için dışarıda yeteri kadar vakit geçirin, kendinizi eve kapatmayın. Unutmayın ki uzmanların tavsiyesi her gün özellikle kollarınızın, yüzünüzün 20 dakika güneş görmesi. Gerekliyse doktor tavsiyesi üzerine D vitamini takviyesi de alabilirsiniz.