Çeşitli travma veya genetik nedenlerle bu zar genişler ve göz yüzeyine doğru ilerleyip büyümeye başlar.
Gözün saydam kısmının üzerini örtmesi ve görmeye zarar vermesi ileri evrelerde karşımıza çıkabilir.
Göz kapakları bu zar üzerinde sürtünme etkisi veya en ufak bir kuruma ve tahriş nedeniyle şiddetli kızarıklık, batmaya sebep olabilir. Ayrıca gözün doğal görünümü de bozar.
Erken evrelerinde güneş gözlüğü, çevresel etkenlerden korunma ve suni gözyaşı damlaları ile rahatlatılsa da ilerlemeye devam ettiğinde mutlaka cerrahi olarak tedavi edilmesi gerekir.
Bazı hastalarımızda ilerlemediği ifade edilse de uzun süreli durumlarda mikroskopik olarak gözle görülenden daha ileri olduğu ve aynı ağacın kökleri gibi alttaki göz dokularına ilerleyip bozulmalara neden olduğu biliniyor.
Ayrıca gözün kornea tabakasında bozulmalara neden olarak gözlük ile düzeltilemeyen astigmatizma hastalığına neden de olabilir.
Bu nedenle hastalarımızda pterjium varlığında bunu önemsemelerini ve göz doktorunun gözetiminde kalmalarını önermekteyiz. Belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra da ameliyat ile tedavi düşünülmeli.
Ameliyat ile tedavide buradaki fazla doku temizlendikten sonra bölgeye burayı besleyecek ve hastalığın tekrarlama riskini azaltacak doku nakli tedavileri çok önemlidir.
Doku nakli ile birlikte yapılacak pterjium cerrahilerinin sonuçları çok yüz güldürücüdür. Tedavide önemli olan iki nokta; erken tedavi ve doku nakli ile kombine cerrahidir.