SIBO’nun kişide yol açtığı en önemli şikayetleri; şişkinlik, gaz, kabızlık, ishal ve kronik yorgunluk olarak sıralayan Prof. Dr. Atakan Yeşil “Hastalar genellikle karınlarının gün içerisinde balon gibi şiştiğini, kadın hastalarımızsa adeta kendilerini hamile gibi hissettiklerini ifade ediyorlar. Hastalar gerek iş toplantılarında gerekse sosyal yaşamlarında önemli ölçüde rahatsızlık duyduklarını söylüyorlar. SIBO tanısı öncelikle şişkinlik, karın ağrısı, karında huzursuzluk hissi ve kronik ishali olan hastalarda akla gelmektedir. Hastalar ayrıca SIBO’nun B12 eksikliğine neden olmasından dolayı unutkanlık ve stres sorunlarını da sağlıklı insanlara göre daha fazla yaşıyorlar” diyor.
İnce bağırsakta aşırı bakteri çoğalmasının tanısında; karbonhidrat nefes testi ya da duedonal denilen, ince bağırsak aspirasyonunda bakteri sayısı ölçümünün uygulandığını belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Atakan Yeşil “Günlük pratikte genellikle karbonhidrat nefes testi ile metan ve hidrojen gaz seviyelerinin ölçümü yapılarak tanı konulmaktadır. Tedavisi ise genellikle şikayetlere göre belirlenmekle birlikte, antibiyotik tedavisi, probiyotik ve vitamin takviyesi uygulanmaktadır” diye konuşuyor. Bu hastalara yönelik olarak son yıllarda farklı tedavi yöntemlerine rağmen hastaların yüzde 40’ında şikayetlerin bir süre sonra tekrarlayabildiğini, son yıllarda yeni tedavi yöntemlerinin yoğun şekilde araştırıldığını belirten Prof. Dr. Yeşil “Tedavide en önemli nokta; SIBO’ya neden olan problemin doğru şekilde ortaya konulmasıdır. SIBO tedavi edilmediğinde; hem bağırsaklarda hem de genel olarak kişinin sağlığında olumsuz etkileri artabilmektedir. Örneğin; ciltte geçmeyen ve nedeni bulunamayan yoğun kaşıntıdan cilt kuruluğuna, sürekli yorgunluktan kronik ishale ve beraberinde vitamin eksiklikleri nedeniyle bağışıklığın azalmasına dek birçok soruna neden olabilmektedir” diye konuşuyor.
Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Atakan Yeşil, ince bağırsakta aşırı bakteri çoğalmasının ve bakterilerin tehlikeli bir hal alarak kişiye zarar vermesinin önüne geçebilmek için bazı önlemler alınabileceğini belirterek, basit ama etkili bu önlemleri şöyle sıralıyor;
1- Karbonhidrat (şeker) kullanımınını azaltın. Basit karbonhidrat yerine (beyaz ekmek, pirinç, unlu mamuller vb) yerine kompleks karbonhidrat (tahıllı ya da tam buğday ekmeği, bulgur, kefir vb) tüketebilirsiniz.
2- Laktoz (süt ve süt ürünleri) ve glutenden kısıtlı beslenme tarzına geçin.
3- Akdeniz usulü beslenmeyi benimseyin.
4- Şikayetlerinizi tetikleyen unsurları iyi gözlemleyin ve size huzursuzluk, şişkinlik veren besinlerden kaçının.
5- Günde iki litre su için.
6- Yağlı ve kızartma yiyeceklerden uzak durun.
7- Fast-food yiyecekler ve gazlı içeceklerden kaçının.
8- Alkolden uzak durun, özellikle yüksek gluten içeren alkolden kaçının.
9- Mide koruyucu ilacı, doktorunuz gerekli görmedikçe kullanmayın.
10- Sağlıklı bağırsak florası için doktorunuzun önerisiyle probiyotik kullanabilirsiniz.
11- Egzersiz; mutlu bir beyin ve sağlıklı bir flora yapısı için altın anahtardır. Bu nedenle her gün düzenli egzersiz yapmaya, en azından haftada üç gün birer saat yürümeye özen gösterin.
12- Stresden uzak durmak mümkün olamıyorsa da stresi yönetmeyi öğrenerek fayda sağlayabilirsiniz.