Çürük önleyici önlemlerin bir diğeri ise, tatlandırıcılı besinlerin tüketimidir. Tatlandırıcıların özellikle de ksilitolün sakızlarda kullanımı ile hem sakızın tükürük akışını arttırarak; tamponlama ve temizlenmeyi sağlaması hem de ksilitolün, antikaryojenik özelliklerinden faydalanılması amaçlanmaktadır. Ksilitol, ağız içerisinde plak oluşumunu azaltır ve bakterilerin plak ve diş yüzeylerine tutunmasını engelleyebilmektedir.
Siyah çayın içerdiği florürün de, çürüğü azaltıcı rolü vardır. Çaylarla ilgili yapılan çalışmalarda, antimikrobiyal etkinliklerinin; fermentasyon miktarları arttıkça azaldığı; fermente olmamış olan yeşil çayın, diğer fermente edilmiş çaylara göre en yüksek antimikrobiyal ekinliğe sahip olduğu gösteren çalışmalar mevcuttur.
Yeşil çayın içeriğindeki bileşikler; bakterileri yok edici ve diş yüzeyine yapışmasını engelleyici özellik göstermektedir. Bununla birlikte, düzenli olarak yeşil çay tüketmenin diş çürüklerini azalttığını gösteren sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Yeşil çayın; spesifik patolojilerin önlenmesi ve tedavi edilmesindeki rolünü desteklemek için, daha çok klinik ve biyolojik çalışma yapılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.
Kavrulmuş kahvenin, birçok bakteriye karşı antibakteriyel etkinliği bulunmaktadır. Kakao tohumlarının kuru ağırlığının yüzde 6-8’i, bitkilerdeki doğal kimyasallardan oluşur. Bu doğal kimyasallar, çürük önleyici bir özellik oluşturur. Kakaonun çürük önleyici etkinliği de, bakterilerin diş yüzeyine tutunmasını engellemeye yöneliktir.