25.06.2020 - 17:52 | Son Güncellenme:
Pandemi sürecinin çocuk ve genç erişkin üzerindeki fiziksel etkilerini anlatan Uzman Fizyoterapist Altan Yalım, şunları söyledi:
“Biz yetişkinler için bile adapte olması zor olan bu süreç, çocuk ve genç erişkinlerde uzun bir tatil gibi görünmüş olsa da uzun dönem etkileri yoğun olacak gibi duruyor. Hele ki önümüzdeki kış dönemi karşımızda henüz bilinmez olarak duruyorken bu sürecin etkilerini yorumlamak daha da zorlaşıyor. Biz ebeveynlere düşen ilk sorumluluk, günlük streslerimizi çocuklarımızdan olabildiğince uzak tutup onları mümkün olan en kısa sürede güvenli bir aktivite sürecine geri döndürmek olmalı."
Peki, kısıtlamalar, çocuk ve genç erişkinler üzerinde hangi fiziksel sorunları ortaya çıkarabilir?
1- Özellikle oyun grubu dediğimiz 2-10 yaş aralığındaki çocuklarda parklar hem bir eğlence hem de fizyolojik gelişimleri için bir zorunluluktur. Burada hem kasları kuvvetlenir hem de denge ve ince motor becerileri gelişir. Maalesef pandemi süreci, bu yaş grubunda motor gelişimi olumsuz olarak etkiledi.
2- 10-15 yaş grubu içinse gerek okullarda gerekse özel kulüplerde yaptıkları amatör ya da profesyonel spor aktiviteleri, bu 4 aylık süreçte sekteye uğradı. Her ne kadar ev egzersizleriyle bu dönem atlatılamaya çalışılsa da genel kondisyon ve otonom beceri aktiviteleri geriledi.
3- Yine 10-15 yaş aralığında, boy uzamasının hızlı olması nedeniyle sağlıklı omurga kompozisyonunun oluşması için omurgaya binmesi gereken yükler binmedi. Bu da önümüzdeki süreçte gerek skolyoz gerekse de kifoz oluşumları için maalesef olumsuz bir sonuç doğuracaktır.
4- Çocuklarımız bu dönemi online eğitim sebebiyle ve evde yapacakları çok aktivite olmadığı için çoğunlukla ekran başında ve bilgisayar oyunları ile masa başında geçirmek zorunda kaldılar. Bu süreç, postür sorunları için oldukça büyük bir tehlike de yarattı.
5- Fiziksel sorunların yanı sıra normal zamanda da zaten evden çıkarmakta zorluk çekilen modern dönem çocuk ve genç erişkinlerinde eve bağlılık duygusunu da artırdı.
6- Ekran başında tüm aile, günlük hastalık verilerini dakika dakika izlerken çocuklarımızın üzerinde yarattığımız güvensizlik ve endişe duygularını maalesef bir miktar geri plana attık. Bu sürecin geri dönümünde, çocuklarımızın başa çıkması en zor sorunlarından birisi de bu endişe süreci olacaktır.