Toplumdaki yaygın inanışın aksine üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalandıktan sonra alınan C vitamini koruyucu etki sağlamıyor. Yapılan çalışmalarda, hasta olmadan önce ise korunmada yararlı olabileceği belirtiliyor.Mandalina, limon, kırmızı lahana, kuru kekik, kivi, brokoli, ıspanak ve karnabahar gibi besinler C vitamininden oldukça zenginler. Çocuklarda günlük ortalama C vitamini ihtiyacı 50 mg oluyor. Günde 1-2 mandalina veya 1 portakalın içerdiği C vitamini bu ihtiyacı karşılamaya büyük oranda yetiyor. Ayrıca sebze ve meyvelerle de takviye edilince çocuğunuzun vitamin ihtiyacı karşılanmış oluyor.
D vitamini ile mineraller de bağışıklık sistemini güçlendirdikleri için kış mevsiminde çok önemli bir yer tutuyor. Bu yüzden çocuğunuzun sadece C vitamini değil, demir ve mineral içeren tüm besinleri düzenli tüketmesi üst solunum yollarından korunması için çok önemli. Et, sebze ve bakliyat gibi demir ile mineralden zengin besinleri sofranızdan eksik etmeyin.
Evde veya sokağa çıkarken çocuğunuzu çok kalın giydirmeyin. Çünkü gereğinden kalın giydirilen çocuklar terleyip daha kolay hasta olabiliyor. Bunun yerine ısıyı koruyan 2-3 kat orta incelikte kıyafet yeterli gelecektir. Böylelikle ısı durumuna göre çocuğunuzun kıyafetini çıkartıp, terlemenin önüne geçebilirsiniz. Vücutta ısı kaybının önüne geçmek için başını da sıkı koruyun.
Hijyenik olmayan atkı ve eldivenlerde barınan virüsler ağız ve burun yoluyla vücuda yayılarak üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açabiliyorlar. Bu yüzden hijyenik olmadığını düşündüğünüz bir yerle temas eden atkıyı çocuğunuzun yüzüne sarmayın.Aynı önlemi eldivenleri içinde alın. Çocuğunuzu üst solunum yolları hastalıklarından koruyabilmek için bu tür hastalıklarında eldiven atkı gibi aksesuarlarını her gün yıkamanızda fayda var.
Üst solunum yolları hastalıkları ağız, burun salgıları ve nefes yoluyla bulaştığı için öpücüğünüz çocuğunuzu hasta edebiliyor. Bu nedenle hasta olduğunuzda çocuğunuzu öpmekten kaçının. Tükürük ve ağız salgınızla temas etmemesi için hapşırırken veya öksürürken ağzınızı kapayın. Ayrıca evde yaşayan aile bireyi veya siz üst solunum yolu enfeksiyonuna yakalanmışsanız maske takmanız da çok önemli.
Anne sütü çocuğun güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmasında büyük bir rol oynuyor. Örneğin bebekler en az 6 ay anne sütü aldıklarında enfeksiyonlara karşı dirençli oluyorlar. Grip aşısının 6 aydan önce yapılmadığı ve grip ilaçlarının da mümkünse 1 yaşından önce verilmediği düşünülürse, ilk 6 ay anne sütü ile beslenmenin ne kadar önemli olduğu ortaya çıkıyor.
Çocukların doğduklarından itibaren yaşadıkları yerlerin ısısı vücutlarını bu tür hastalıklara daha dirençli veya daha hassas yapabiliyor. Çocuğunuzu çok sıcak odada yatırmayın. Çünkü sıcak hava üst solunum yollarını kurutuyor, mukoza bütünlüğü bozulduğu için de virüsler mukozadan vücuda kolayca içeri giriyor. Odanın sıcaklığının 22-33 derece arasında olması yeterli gelecektir.
Güçlü bir bağışıklık sisteminde yeterli süre uyumak da büyük rol oynuyor. Çocuğunuz yuva ve okul çağında ise günde ortalama 8-10 saat uyuması çok önemli.
Kapalı mekanlarda öksürük ve hapşırık yoluyla havaya saçılan virüslerin havada asılı kalması, bu hastalıkların yayılmasını kolaylaştırıyor. Açık hava ise bu konudaki riski en aza indiriyor. Çocuğunuzla özellikle salgın zamanlarında kapalı yerlerde zaman geçirmeyin, açık havayı tercih edin.
Grip aşısı, üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmada bir başka önemli yol. Grip mevsiminin mart ayına kadar, bazen mart ayını da kapsayacak şekilde devam ettiği varsayılırsa, halen aşısını yaptırabilirsiniz. Ancak aşının koruyucu etkisi 15 günde başlayacaktır.
Çocuğunuzu klavye, kapı kolu, telefonlar, hasta birinin kişisel eşyaları gibi elle temas eden malzemelerle mümkün olduğunca temas ettirmeyin. Bu tür nesneleri ve oyuncaklarını da sık sık dezenfekte edin.