Ancak bulguru kuru baklagil ve süt grubu (yoğurt,ayran vb.) ile birlikte tükettiğimiz zaman benzer hale gelebiliyor.
Diğer taraftan bakıldığında kinoanın potasyum ve fosfor oranı da çok yüksek.
Ondan dolayı fosfor ve potasyumla ilgili bir problemi olan bireyler tarafından fazla tüketildiği zaman ciddi sıkıntılara yol açabilir" dedi.
Prof.Dr. Kılınç, çölyak hastalarının kinoayı tercih edebileceklerini kaydederek, "Kinoa, proteinden zengin ve glüten içermiyor.
Kinoayı kimler yemeli?
Dolayısıyla çölyak hastalığına sahip olanların rahatlıkla tüketebileceği bir besin olduğunu söyleyebiliriz.
Çölyak hastalığı, dünyada ve ülkemizde oldukça sık görülen önemli bir hastalık. Dünyada 70 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 700 bin civarında bu hastalığa sahip insan olduğu tahmin ediliyor.
Çölyak hastaları glüten içeren tahılları tüketemedikleri için bazı besin öğelerinin yetersizliği görülebiliyor.
Bu anlamda dengeli beslenme konusunda kinoa alternatif bir besin olarak önemli katkı sağlayacaktır. Ancak diğer sağlıklı insanların tüketmeleri şart değil" ifadelerini kullandı.
Bulgurun faydaları nelerdir?
Prof.Dr. Kılınç, bulgurdan da ayın besin öğelerinin rahatlıkla alındığını vurgulayarak, "Bulgur, vücut ağırlığı kontrolünde de çok önemli ki burada bulgur kinoadan bir adım daha öne geçiyor.
Çünkü kinoanın yağ içeriği daha fazla, bulgurla kıyaslandığında yaklaşık 5 kat daha fazla yağ içeriyor.
Ondan dolayı benim bir diyetisyen olarak önerdiğim her zaman kendi ülkemde yetişen bulgurdur.
Ayrıca kinoanın fiyatı bulgura göre 4-5 kat daha yüksek. Bulgurla aynı besin değerlerine sahipken neden 4-5 kat daha fazla para verilip kinoa alınsın" diye konuştu.
