08.04.2025 - 16:11 | Son Güncellenme:
Geleneksel yöntemlerin yeniden değer kazandığı günümüzde, eski usul alışkanlıklar da yeniden gündeme geliyor. Bunlardan biri de ayranı bakır bardakta içmek. Bu alışkanlık, doğru bilinçle uygulanmadığında ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Bakır, yüzyıllardır mutfak eşyalarında kullanılan bir metal ve bunun bazı sebepleri var. Antibakteriyel özellikleri sayesinde bazı bakterilerin etrafa tutunması zorlaşmaya başlar. Böylece içeceklerin daha hijyenik bir ortamda tüketilmesini sağlar.
Ayrıca, bakırın vücudumuz için eser miktarda ihtiyaç duyulan bir mineral olduğu da biliniyor. Az miktarda bakır iyonunun içeceğe karışması, bazılarına göre bağışıklık sistemini destekleyebilir ve sindirimi rahatlatabilir. Tabii ki bu faydalar, kontrollü ve bilinçli kullanımda geçerli. Peki aksi olduğunda ne oluyor?
Ayran gibi asidik içecekler, bakırla kimyasal bir etkileşime girebilir. Bu etkileşim, bakır iyonlarının içeceğe karışmasına neden olabilir. Eğer bakır bardakları sık sık ve uzun süreli kullanırsanız, bu iyonlar vücudunuzda birikmeye başlar. Bu durum elbette ki aşırılıktan dolayı ortaya çıkar.
Aşırı bakır alımı, yani bakır zehirlenmesi, mide bulantısı, kusma, karın ağrısı gibi sorunlara yol açabilir. Daha uzun vadede ise karaciğer ve böbrek gibi organlarda problemler taşıyabilir. Özellikle kaplamasız, saf bakır bardaklarda bu risk daha yüksek.
Bakır bardakta ayran içmekten tamamen vazgeçmek zorunda değilsiniz, ama bazı kurallara uymanız gerekiyor. İlk olarak, bakır bardağınızın iç yüzeyinin kaplamalı olup olmadığını kontrol etmeyi unutmayın. Gümüş veya kalay kaplama, bakırın içecekle temasını azaltabilir.
Bardağı temizlerken de asidik maddeler (limon, sirke gibi) yerine yumuşak bir deterjan ve su tercih edin, aşındırıcı maddeler bakırı bozabilir. Bu nedenle hem temizliğine hem de tüketme sıklığınıza dikkat edin.