Tek yönlü beslenme modeli, kişiye uygun olmayan sert ve amaçsız diyetler, kulaktan dolma bilgilerle alınan vitamin takviyeleri bağışıklığı güçlendirmekten çok metabolizmaya zarar veren sonuçlara sebep olabilir.
Bağışıklık sisteminin güçlü olması tüketilen öğünlerin, alınan karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve minerallerin dengeli olmasına bağlıdır.
Yeterli miktarda B, C vitamini, potasyum ve magnezyum alabilmek için bunları içeren besinleri tüketilmeli, mutlaka mevsime uygun taze sebze ve meyve ile öğün hazırlanmalı, lifli gıda tüketimi ihmal edilmemeli, ödemin vücuttan atılmasına yardımcı olmak için günde en az 2 litre su tüketilmeli.
Ana öğünler ihmal edilmemeli, yapılabiliyorsa iki ara öğün de sağlıklı atıştırmalıklarla desteklenmeli, mümkünse öğlen ve akşam yemeklerinde salata tüketilmeli.
Gereğinden fazla tuz, vücutta su birikmesini artırarak yorgunluğa neden olacağı için tuz tüketimi azaltılmalı, hızlı ve şok diyetlerden uzak durulmalı, uyku düzenine en az beslenme kadar dikkat edilmeli, kahve, çay, kola, kakao ve benzerleri gibi kafeinli içecekler azaltılmalı, kafeinli içecekler yerine metabolizmayı rahatlatıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici bitki çayları tercih edilmeli.
Rafine edilmemiş tam tahıl ürünleri, kepekli pirinç, bulgur, tam buğday ekmeği, kuru baklagiller gibi lifli besinlere yönelmeli.
Tokluk hissi sağlamak için mümkünse ayaküstü atıştırma, televizyon seyrederken, telefonda konuşurken, bir yerden bir yere giderken takside veya arabada yemek yenmemeli. Sofrada oturarak, küçük lokmalar halinde, yavaş yavaş çiğneyerek yemekler tüketilmeli.