Tanı konma sürecine değinen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Astım tanısı büyük oranda öykü ile konabilir; solunum fonksiyon testi ölçümleri de tanı koymada yardımcıdır. Semptomları yoksa solunum sistemi muayene bulguları normal olabilir; fizik muayene bulgularının normal olması astım tanısını dışlamaz” şeklinde konuştu.
Astım hastalığının zemininde alerji olup olmadığını araştırmak için öncelikle alerji deri testi yapılmasının gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Burada çıkacak sonuçlara göre korunma yöntemleri uygulanabilir. Deri testlerinin pozitif olması astım tanısı koydurmamakla beraber, şikâyeti olan hastalarda tanıyı destekler” bilgilerini verdi.
Astım tedavisinde iki tip ilaca ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Uzun dönemde kontrol sağlayan ilaçlar, havayollarında astım belirtilerini oluşturan hücrelerin toplanmasına engel olur. Hızlı düzelme sağlayan ilaçlar; hava yollarının etrafındaki kasları gevşeterek hava yolunu birkaç dakikada genişletir. Bunlar kurtarıcı ilaçlar olarak da tanımlanır. Burada yapılan en büyük hata, çabuk etki gösterdiği için hastaların bir kısmının sadece hızlı etki gösteren ilaçları kullanmalarıdır. Bu da hastalığın daha da ilerlemesini ve kontrolünün daha da zorlaşmasını sağlar” şeklinde konuştu.
Aşı tedavisinde kişinin alerjisi olan maddeyi gittikçe artan dozlarda uygulayarak doğal bir bağışıklığın oluşmasını sağladığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Daha ziyade astımla birlikte alerjik riniti olan ve astım derecesi ağır olmayan hasta gruplarında uygulanabilen bir tedavidir. Cilt altı ve dilaltı uygulama şekilleri vardır. Son yıllarda tablet formları da kullanıma girmiştir” açıklamasını yaptı.
Astımı tetikleyen ve şiddetini artıran nedenlerden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Dirican, şu bilgileri paylaştı: “Solunum sistemi enfeksiyonları, mantar, ev tozu akarları, hamam böceği, evcil hayvanlar ve bunların sekresyonları gibi ev içi veya polenler gibi ev dışı çevresel alerjenlerdir. Bunların dışında, mesleksel kimyasallar veya alerjenler; taşınma, iş değişikliği, seyahate gitme gibi ortam değişikliği; sigara dumanı, güçlü kokular, mesleksel kimyasallar, partiküller ve tozlar, buhar ve gazlar; korku, kızgınlık, aşırı gülme veya ağlama gibi duygusal faktörler; aspirin ve ağrı kesici iltihap giderici bazı ilaçlar; özellikle paketli gıdalarda kullanılan katkı maddeleri ve koruyucular; soğuk havaya maruziyet gibi hava şartlarında değişiklikler; mensturasyon, hamilelik, tiroit hastalıkları gibi hormonal değişiklikler astımı tetikleyen durumlar şeklinde sayılabilir.”
Astım tedavisinin temelinin eğitim olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Eğitimde hasta, hastalık hakkında bilgilendirilir, astım ile ilgili ilaçların nasıl ve ne şekilde kullanılması gerektiği detaylı ve uygulamalı bir şekilde hastaya anlatılmalıdır. İlaç tedavisinde havayollarındaki inflamasyonu baskılamak amacıyla en sık kullanılan ilaç grubu solunum yolu ile verilen inhaler steroidlerdir. Etkili bir tedavi ile solunum sistem bulguları tamamen normale dönebilir” dedi.