2017 yılında yayınlanan randomize kontrollü bir çalışmada, 3 ay boyunca günde yaklaşık 3 gram arı sütü alan katılımcılarda toplam ve kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterol düzeylerinde %11,5 ve %4,8’lik azalma tespit edilmiştir.
Arı sütü, kan basıncını düşürerek kalbi ve dolaşım sistemini koruyabilir. Birkaç test tüpü çalışması, arı sütündeki proteinlerin damarlardaki düz kas hücrelerini gevşeterek kan basıncını düşürdüğünü göstermektedir. Ancak arı sütünün kan basıncı üzerindeki etkisi hakkında kesin karara varılabilmesi için daha fazla insan çalışmasına ihtiyaç vardır.
Arı sütü, oksidatif stresi ve iltihabı azaltarak kan şekeri kontrolünü ve insülin duyarlılığını iyileştirebilir. 2012 yılında yayınlanan ve 61 sağlıklı katılımcı üzerinde yapılan randomize kontrollü bir çalışmada, 6 ay boyunca her gün 3 gram arı sütü takviyesi alan katılımcılarda açlık kan şekerinde önemli derecede azalma tespit edilmiştir.
Arı sütündeki proteinlerin ve yağ asitlerinin, enfeksiyon insidansını azaltabilen ve bağışıklık fonksiyonunu destekleyebilen antibakteriyel aktiviteyi desteklediği bilinmektedir. Arı sütü, bu sayede hastalıklara yakalanma riskini azaltabilir ve vücudun hastalıklarla savaşma kapasitesini artırabilir.
Menopoz, ağrı, depresyon ve anksiyete gibi fiziksel ve zihinsel yan etkilere neden olabilir. 2018 yılında yayınlanan ve 42 sağlıklı Japon postmenopozal kadın ile yapılan bir çalışmada, 12 hafta boyunca günlük 800 mg arı sütü takviyesinin sırt ağrısı, bel ağrısı ve kaygıyı azaltmada etkili olduğu bulunmuştur.
Arı sütü genellikle güvenli kabul edilse de astım, anafilaksi, kontakt dermatit gibi ciddi yan etkiler bildirilmiştir. Polen veya diğer çevresel alerjenlere alerjisi olan kişiler dikkatli olmalıdır. Pestisitler gibi bazı çevresel kirleticiler de arı sütünde bulunur ve alerjik reaksiyonlara yol açabilir.