17.10.2019 - 15:17 | Son Güncellenme:
Sonbaharı evde yatarak hasta geçirmek istemiyorsanız mutlaka “grip aşısı” olun diye uyaran Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümünden Uzm.Dr.Aslı Karademir, grip aşısı ile ilgili şu uyarılarda bulundu:
-Yaz sıcaklarının ardından aniden soğuyan hava ile birlikte nezle, farenjit, tonsilit, anjin, soğuk algınlığı, grip, zatürre(pnömoni) gibi üst ve alt solunum yolunu etkileyen enfeksiyonlar daha sık görülmeye başlar. Bu nedenlerle hayat kalitemiz olumsuz etkilenir.
-Mevsimsel grip (influenza), kuzey yarım kürede ve dolayısıyla ülkemizde kış aylarında görülen viral kökenli bir enfeksiyon hastalığıdır. Yüksek ateş, genel vücut kırgınlığı, şiddetli kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, bazen bulantı kusma ile kişiyi yatağa düşürecek kadar ağır seyreder. Bu nedenle halk arasında “paçavra hastalığı” adı da verilir. Hasta kişilerden öksürük ve hapşırık gibi solunum yoluyla ya da virus bulaşmış ellerle tokalaşma gibi temas yoluyla hızla bulaşır.
Ani salgına dikkat
Genellikle Ekim-Nisan ayları arasında görülebilmesine rağmen, Aralık- Mart ayları en alevli dönemidir. Salgınlar ani başlayıp, iki üç haftada tepe noktasına ulaştıktan sonra iki üç ay devam etmektedir. Birçok salgın toplumun %5-20’sini etkilemektedir. Hastaneye yatış ve ölümlerde artma ile birlikte ciddi işgücü kaybı ve okula devam sorunlarına yol açmakta ve dolayısıyla ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Gribe bağlı solunum yetmezliği yaşlılarda gençlere göre 10-30 kat daha fazla görülür. Gribin tedavisinde istirahat, semptomatik tedavi ve antiviral ilaçlar kullanılır. Bulaşıcılığı çok yüksek olan grip yüksek oranda aşı ile korunulabilir bir hastalıktır.
Nezle ve grip tedavisi aynı olmamalı
Terim olarak gribin sıklıkla karıştırıldığı hastalıklar soğuk algınlığı (common cold) ve nezledir. Bunlar 200-300 civarında farklı virüslerle gelişebilen, genellikle burun akıntısı, hapşırık, öksürük, gözlerde ve boğazda yanma ile seyreden, yüksek ateş yapmayan ve 3-7 günde semptomatik tedavi ile kendiliğinden iyileşen, antibiyotik tedavisi gerektirmeyen, genellikle ayakta geçirilebilen klinik tablolardır. Boğaz pastilleri, ıhlamur, zencefilli ballı süt, nane limon, tarçınlı ballı süt, tavuk suyu ve paça çorbası tedavide iyileşmeyi hızlandırır. Soğuk algınlığı tüm bu yönleriyle gripten farklı, hafif seyirlidir.
Güçlü bağışıklık sistemi hastalıklara karşı korur
Enfeksiyon hastalıklarından korunmada, ölüm ve sekellerin azaltılmasında en önemli yöntemler sanitasyon(temizlik) ve immünizasyon(bağışıklama/aşılama)'dur. Güçlü bir bağışıklama sistemi, sağlık sisteminin önemli bir parçasıdır. İleri yaşlarda bağışıklık sisteminin zayıflaması ve beraberinde gelişen ek sağlık sorunları nedeniyle hastalıklar daha ağır geçirilmekte ve komplikasyonlarla seyretmektedir.
Kritik ileri yaş döneminde aşı iki kat önemli
Yaşlılık döneminde özellikle yapılması önerilen iki aşı Pnömokok(zatürre) ve İnfluenza(grip) aşılarıdır. Ayrıca yaşlıların aşıyla önlenebilir hastalıklar ve komplikasyonlarından korunabilmesi için çevrelerindeki bireylerin de mutlaka aşılanmaları önerilmektedir. Toplumda aşılanma yüzdesi arttıkça, hastalıkların görülme ve yayılma oranları da göreceli olarak düşer.
Güne evinizi havalandırarak başlayın hastalıkları uzaklaştırın
Solunum yolu enfeksiyonlarının gelişimini artıran faktörler:
-Hijyen yetersizliği (el yıkama azlığı, hasta bireylerin eşyaları ile direk temas etme)
-Kreş, yuva, okul gibi toplu yaşam alanlarındaki eşyalarla temas
-Hasta olan bireylerle yakın solunum teması
-Bağışıklık sisteminin düşük olması
-Yetersiz beslenme, sıvı alımı ve yetersiz uyku alışkanlığı
-Sigara içici olmak ve içilen ortamlarda uzun süre kalmak
-İyi havalandırılmayan, kalabalık ortamlarda bulunmak
-Klima ve kirli su sistemleri
Hastalıkların yayılmasını önlemek için kişisel hijyene dikkat
Bu hastalıkların toplum içi yayılımlarında hastanın kendisi en önemli faktördür. Hastalığın yayılımını önlemek için;
-Hasta bireyler başkalarıyla öpüşmemeli, kucaklaşmamalı ve tokalaşmamalı.
-Eller göz ve burun mukozasından uzak tutulmalı.
-Öksürürken, hapşırırken, burun silerken tek kullanımlık, atılabilir mendillerle ağız ve burun kapatılmalı.
-Kullanılmış mendiller en yakın çöp kutusuna atılmalı.
-Öksürdükten, hapşırdıktan, mendil kullandıktan sonra ve kirli objelerle temas ettikten sonra ellerin her bölgesi en az 15 saniye özenle yıkanmalı.
-Hastalar evlerinde istirahat etmeli, kalabalık ortamlara girmemeli; zorunlu koşullarda maske ile sokağa çıkmalıdır.