Corona virüs ile başlangıcına tanıklık ettiğimiz yeni dünya düzeni beslenme alanında da pek çok değişikliğin hali hazırda başlamış olan akımların yaygınlaşmasına neden olabilir. Sağlıklı beslenme akımlarından biri olan vejetaryen beslenme hem çevrebilimle ilgili hem ekonomik hem de hümanizm açılarından değerlendirildiğinde öne çıkmaktadır.
Vejetaryen beslenmeyi ekonomik açıdan değerlendirecek olursak; yaşayan hayvanların sağladığı (ineğin sütü, tavuğun yumurtası gibi) besin maddeleri onların kesilip tüketilmesine kıyaslandığında daha verimli olduğu (daha uzun süreli) bilinmektedir. Ayrıca arazi kullanımını hayvan yetiştirmeye kıyasla bitkisel ürün yetiştirmek için kullandığımızda daha fazla sayıda insana besin sağlanabileceği de bilinmektedir.
Dini çerçevede değerlendirecek olursak Budizm ve Jainizm dinleri öldürülmüş hayvan tüketimini yasaklarken İslam, Yahudilik, Hıristiyanlık dinlerinde bazı hayvan türlerinin tüketiminin yasaklandığı bilinmektedir. Bunların yanı sıra bazı insanlar hastalıklardan korunmak bazı insanlar da kilosunu korumak için vejetaryen beslenmeyi seçmektedir.
Vejetaryen beslenme genel itibarıyla hiç hayvansal besin tüketmeyen ve bitkisel besinlerle birlikte süt, süt ürünleri ve yumurta tüketenlere ayrılır. Bu vejetaryen tiplerin yanı sıra bir kısmı balık bir kısmı tavuk tüketenler de vardır.
Vejetaryen beslenme türleri:
Lakto-ovo vejetaryen diyet: Diyette bitkisel kaynaklı gıdalar, süt ürünleri ve yumurta yer almaktadır.
Lakto vejetaryen diyet: Diyette et, balık ve yumurta bulunmaz, yalnızca süt ve süt ürünleri ile bitkisel kaynaklı gıdalar yer almaktadır.
Ovo-vejetaryen diyet: Et ve süt ürünleri diyette yer almaz. Ancak bitkisel kaynaklı gıdalar ve yumurta tüketirler.
Vegan diyeti: Hiçbir hayvansal gıda; et ürünleri, süt ve süt ürünleri, yumurta, bal vb. gıdalar tüketilmemektedir. Ayrıca bazı veganlar günlük hayatta deri ve ipek gibi hayvansal kaynaklı ürünleri dahi kullanmamaktadırlar.
Semi-vejetaryen diyet: Bu diyette et tüketilmemektedir. Diyet bitkisel kaynaklı gıdaların yanı sıra sınırlı miktarda kanatlı etleri ve su ürünleri içermektedir. Süt ve süt ürünleri ile yumurta da tüketebilmektedir.
Pesko-vejeteryanlar: Et ve kanatlı eti tüketilmemektedir. Balık, süt ve süt ürünleri ile yumurta ise diyetlerinde yer almaktadır.
Polo-vejetaryen diyet: Bitkisel kaynaklı ürünlerin yanında beslenmelerinde kanatlı etleri tüketirler.
Fruvitarianlar (meyve ile beslenenler): Sadece botanik olarak meyve grubuna giren sebzeler ve meyvelerle ile kabuklu yemişleri tüketmektedirler.
Makrobiyotik diyet: Diyet taneli gıdalar ve tahıllardan oluşmaktadır.
Vejeteryan beslenmeye genel itibari ile baktığımızda; protein, B12 vitamini, kalsiyum, D vitamini, demir, çinko, iyot, yağ asitleri bakımından risk teşkil ettiği, günlük beslenmede dikkat edilmesi gereken bileşenler olduğu görülür.
Diğer yandan vejetaryen beslenen insanların hem düşük et tüketimi, hem de meyve, sebze, tahıl ve fındık gibi besinleri bol tüketmeleri ve sigara ve alkol kullanımının sınırlı olması kronik hastalıklara yakalanma risklerinin düşük olduğunu göstermektedir. Örneğin; posa içeren gıdaların diyette yer alması Tip 2 diyabet hastalığına yakalanma riskini düşürdüğü bilinmektedir. Vejetaryen diyetler meyve, sebze, baklagiller ve fındık bakımından yüksek besin öğesi içermektedir. Bu gıdaların potasyum, magnezyum ve lif bakımından zengin oluşu kan basıncı düşürmekte, yüksek tansiyon üzerine olumlu teshir edebilmektedir. Kalp damar hastalıkları bakımından değerlendirecek olursak hayvansal kaynaklı gıdalarda toplam yağ, doymuş yağ ve kolesterol içeriği bakımından yüksektir. Vejetaryen diyette bulunan tam tahıllar, soya proteini, meyve, sebzeler ve yemişlerin kalp damar sağlığı üzerine olumlu etkileri vardır.
Bu bilgiler ışığında vejetaryen olanlar ya da olmayı düşünenler varsa eğer eksik olarak organizmaya alınan protein, kalsiyum, demir, çinko, B12 vitamini, D vitamini, yağ asitleri ve iyot bileşenlerine göre sağlık açısından sorun yaratmayacak şekilde beslenme uzmanlarıyla çalışması ve dikkatli bir beslenme düzeni planlanması önermekteyim.
Fikrimi paylaşmama müsaade edilirse araştırmalar göz önüne alındığında özellikle çocuklar, büyüme çağındaki ergenler, gebeler ve lohusalar için yetersiz beslenmeye bağlı sorunlar olabileceği görülmektedir. Bunların yanı sıra çevremizi ve hayvanlara yapılan olumsuz muameleyi de düşünerek haftanın belirli günleri bazı hayvansal gıdalardan uzak durmak hem sağlığımız için hem de yaşadığımız gezegen için faydalıdır. Her zaman ki önerim diyetimizde bulunan gıdaların imkânlarımız çerçevesinde değişiklik içermesi olacaktır. Tek tip diyetlerin sağlığa olumsuz etkileri olduğu bilinmektedir, tahıl baklagiller kombinasyonu ile protein alımı et yerine haftanın belirli günleri iyi bir alternatif olabilir. Beslenme düzeninizi renklendirmek çeşitlendirmek ve tükettiğiniz porsiyonlara dikkat etmek kilo ve sağlığın korunmasında önemlidir.
Son olarak; renkli, çeşitli ve mutlu tabaklar hazırlayın. Porsiyonlara dikkat edin ki sevdiğiniz yiyecekler düşmanınız olmasın.