Kariyer hayatında ilerleyip belirli seviyelere gelince ve kendinizi fazlasıyla işe kaptırınca da hayat bazen çığırından çıkabiliyor. Artan yaşamsal sorumluluklarla beraber yitirilen umutlar da bir araya gelince hayat monotonlaşıyor.
İş ve özel yaşam arasında tıpkı kodlanmış bir robotmuş gibi hayatı tekrarlayan döngüde yaşayıp gidiyorsunuz. Hayat çok rutin bir hale gelirken akıntıya kapılıp giderken bulursunuz kendinizi. Yaşam döngünüz kısırlaştıkça karşınıza çıkan her şeyi kanıksar ve normalleştirirsiniz. “Sistem böyle” veya “Böyle gelmiş böyle gider” derken bir anda bu karmaşayı konfor alanınız haline getirdiğinizi görebilirsiniz. Haklısınız, konfor alanında yaşamak güvenilir, risksiz ve bilindik. Biraz bu alanı genişletmek için çaba harcamak gelişim için faydalı, sizi ileriye taşır. Bu alanın çok uzağına kendinizi tanımadan çıkmanız ise tehlikeli olabilir ve çok zorlayıcıdır. Sizi başladığınız yerden daha aşağıya çekebilir.
İş yaşamında belirli bir tecrübe ve yaşa gelmiş olsanız bile konfor alanında kalmak için görmezden geldikleriniz, sizi hayallerinizden uzaklaştırır. Belki bir başkasının yaptığı işin sonucunda başarısını gördüğünüzde “Ben de düşünmüştüm ve keşke ben yapsaydım çok farklı bir hayatım olabilirdi” gibi sözleri sarf ederken bulursunuz kendinizi. Belki konfor alanınızın dışına çıkmanızı sağlayacak tek bir cesur adımdır gereken ve hayatınızın değişmesine sebep olacaktır.
Örneğin, hayallerinize ulaşmak için konfor alanınızdaki işinizden ayrılıp yeni bir kariyer sunan o iş teklifini kabul etmenizdir cesur adım.
Belki de bitirmeniz gereken ilişkidir, cesaret.
Peki, bu alanı genişletmek veya bu alanın tamamen dışına çıkıp hayallerinize ulaşmak için hiç “Yeter artık” ve daha da iyisi “Hadi başlayalım” demek aklınıza geldi mi?
İş yaşam döngüsünde kendinizi akıntıya kaptırmış giderken edindiğiniz yeni alışkanlıklarla bir anda bulursunuz. Kötü yöneticiniz, değerinizi bilmeyen eşiniz, sürekli problem çıkaran arkadaşlarınızı kanıksarsınız. Rutin arasında, kahve molasında, aile buluşmalarınızda sohbetlerinizin konusu yaşanmışlıklar sebebiyle iş yerinde yaşanan olumsuzluklar, borçlar, futbol vs. oluverir birden. İşte bu ve benzer birçok eylem akıntıya kapılmanızı sağlayan dalgalardır. Zihniniz hep bunlarla meşgul olur ve kendinizi fark etmezsiniz. Bir anda akıntı sizi öğrenilmiş çaresizlik denizine ulaştıracaktır. Bolca şikâyet vardır. Aslında yapılacak şeyin arzularınızı, yaşadığınız hayatı ve aslında yaşamak istediklerinizi hatırlamak olduğu aklınıza gelmez. İşte bu yüzden döngülere ve zorluklara boyun eğdiğiniz bir hayat sürmeye devam edersiniz. Hadi, sıyrılın şu ruh halinden lütfen…
Bu konuyla ilgili araştırma yaparken “İlker Canbulut’ un “Uyum Anahtarı” kitabına rastladım. Arka kapağında yazan “Bu kitap, hep aynı şeyleri yaşadığını ve adeta bir akıntıya kapıldığını düşünenlere gönderilen bir “sal”dır.” ifadesi çok ilgimi çekti ve heyecanla başladığım kitabı keyifle okudum.
İş hayatında mutlu olmak, gelişmek ve günlük iş rutininden çıkmak isteyenler mutlaka ve mutlaka kendisine hedef belirlemeli. İlla bir CEO, müdür veya kendi işini yapan bir girişimci olmaya gerek yok. Kendinizi tanıyıp, İş, özel ve kariyer yaşam değerlerinize uygun bir hedefle birlikte, bu hedef için güçlü bir stratejik planınızın olması, zamanınızı etkili ve verimli şekilde yapılandırmanız ve kaynaklarınızı etkin kullanmanız bu döngünün dışına çıkmanızı sağlayacaktır. Hayal kurmak çok keyifli ancak konfor alanının dışına çıkarken kapasitenize göre gerçekçi hayaller kurmanız sağlam adım atmanızı sağlar. Hedefinizi güçlü yanlarınız ve kaynaklarınıza göre planlarken gelişim için zayıf yanlarınızı da beslemeniz ayrıca sizi geliştirir.
Zamanınızı çok iyi kullanmanız gerekir ki kaybında ise yerine konulamayacak bir maliyeti vardır. Zamanı verimli kullanamazsanız amacınıza ulaşmakta harcadığınız o yoğun enerjiye rağmen zorlanabilir ve heyecanınızı yitirebilirsiniz. Devamında kendinizi suçlayabilir ve değersizleştirebilirsiniz Zaman tuzağına kapıldığınızda motivasyon kaybıyla belki de depresyona bile girebilirsiniz. Bu yolu tercih etmek yerine kendinizi sürekli motive edin ve cesaretlendirin, kaynaklarınızı iyi değerlendirin ve çalışırken kayıplarınızı minimuma indirmek için esnek olun ve yedek hareket planlarınız hep olsun.
Kapasitenizin üzerinde bir hedef belirlediğinizde ise gerçekleşmediğini görebilirsiniz. Bu durumda da yine geri adım atabilir, özgüveniniz düşebilir ve motivasyon kaybıyla beraber başa sarmanıza sebep olan üzücü olaylar yaşayabilirsiniz. Mesela; hedefiniz zincir mağazalar kurmak değil de ilk mağazayı açmak olsun.
Hedefe giderken maddi-manevi tüm kaynaklarınızı iyi değerlendirin, planlarınıza uyun, kendinizi geliştirin, minik molalar verip süreçle ilgili kendinizi bilgilendirin, hedefin dışına çıkmanızı sağlayan engelleri ortadan kaldırın zinde bir zihinle amacınıza uygun bir şekilde yaşayın. İşte o zaman bu bahsettiğimiz akıntı sizi sürükleyemez. Bunlarla beraber akıntıdan daha güçlü olursunuz.
İş hayatında da akıntıya boyun eğmemek ve keyifli bir değişim yoluna çıkmak için karar verdiniz, süper… Bu değişim yoluna attığınız ilk adımla beraber kendinizi çok daha iyi tanıyacak, gerçekte ne(lerin) sizi mutlu ettiğini, neyin daha iyi geldiğini, neyi aradığınızı öğreneceksiniz. Hedefinize ulaşmak için yapacaklarınızla beraber kendi potansiyel gücünüzü ve performansınızı keşfedip ve tabii artırmış olacaksınız. Yeniden doğduğunuz bu süreçte kendinizi tanırken en en önemlisi mutluluğunuz artacak. Daha huzurlu, keyif dolu bir yaşamınız olacak.
Değer miydi? Sorusuna cevap aramak için bile arkanıza bakmayın.
John Lennon’un da dediği gibi hayat, siz plan yaparken gerçekte yaşananlardır. Kendi hayatınızın yönetimini kimseye bırakmayın. Bir insanın doğduğu andan itibaren en büyük dostu zamandır. Peki ya, zaman sizin ne kadar dostunuz? Zamanın dostluğunu kazanırken size hizmet etmesi ve önce kendinize liderlik yapmanız kulağınıza güzel geliyorsa İlker Canbulut’ un “Uyum Anahtarı” kitabını okumanızı tavsiye ederim. İçinde yaşadığınız akıntıyı fark etmek, ondan kurtulup gelişmek için uygun uygulamalar karşınıza çıkacak, küçük anekdotlarla farkındalığınız artacak ve bu kitap size yardımcı olacak ve rehberlik edecektir. Kesinlikle okumaya değer.
Bu da Benden Olsun
Oğuz’um Mira’m yeni eğitim dönemi için yapacaklarımızı konuştuk ve eminim başarılı olacaksınız. Mutluluğunuz benim için her şeyden çok daha önemli. Derslerinizde sizi başarıya ulaştıracak duygusal zekânızın gelişimi de gerekli. Günümüzde iletişim becerileri ayrıca çok önemli. Kendinizi doğru ifade etmeniz için konuşmak kadar iyi bir dinleyici olarak anlamanız lazım. Sizi çok seviyorum.
KARİYERİNİZ PARLASIN
Kurumsal ve bireysel danışmanlık talepleriniz için esra@cvcheckup.com e-posta adresinden iletişime geçebilirsiniz.
ESRA KEMER
Kariyer Gelişim Koçu ve İnsan Kaynakları Danışmanı
Linkedin : Esra Kemer
Instagram : esra__kemer
Facebook : Esra Kemer - CVCheckup