Bali deyince aklınıza ne geliyor bilmiyorum ama benim aklıma balayı gibi şeyler geliyor…du on gün öncesine kadar! Balayı konsepti artık fazla klişeleşmiş olsa dahi bana göre Bali’ye ancak sevgiliyle gidilirdi. Başka türlü olamazdı, ııı-ıııh mümkün değildi. Ama oraları bugüne kadar bana sevgiliyle hiç kısmet olmadı. Ötelememeye karar verdiğim birçok şey gibi, Bali’yi keşfetmeyi de bilinmez bir geleceğe bırakmayacaktım. İşte tam da o dönemde tesadüfen – ama hiçbir şey tesadüf değil bunu biliyoruz artık değil mi- Faruk Kurtuluş’un Bali’de düzenlediği yoga kampı çıktı karşıma. Fazlaca düşünmeden uçak biletimi aldım.
Uzun ve yorucu sayılabilecek bir yolculuktan sonra nihayet Bali’ye vardım. İstanbul’un soğuk Şubat ayından Bali’nin sıcak iklimine geçerken, üzerimdeki kışlık deriyi yol boyunca teker teker soydum. Denpasar havaalanına indiğimde T-shirt ve parmak arası terlikleydim. Dönüşüm, dışta başlamıştı bile.
Faruk Kurtuluş’un Bali’de gerçekleştirdiği yoga kampı özelinde, benzer etkinliklerden neler bekleyebileceğinizi bu yazıda paylaşmaya çalışacağım.
Yoga Kampına Kimler Katılabilir?
Eğitmen Faruk Kurtuluş ve eskiden derslerime gelen bir öğrencim haricinde, Bali Yoga kampında tanıdığım kimse yoktu. Katılımcıların bir kısmı Türkiye’den, bir kısmı Almanya’dan, biri ise Çin’den gelmişti. Çoğu, yogayı hiç veya çok az deneyimlemişlerdi. Birçoğunun düzenli yoga pratiği mevcut değildi. Yani oldukça farklı profillerdeki katılımcılar söz konusuydu. Yaş ortalaması 30-60 arası değişen kadın ve erkeklerden oluşuyordu kamp.
Yaygın kanının aksine, yoga kamplarının büyük çoğunluğunda deneyim aranmaz. Bir minderin üzerine hiç çıkmamış olsanız bile eğitmen, pratiği mutlaka seviyenize göre şekillendirecektir. Faruk Kuruluş’un kampında da aynen öyle oldu.
Yoga Kampları Nerede Yapılmalıdır?
Bu sorunun tek bir cevabı yok. Her yer aslında yoga yapmaya elverişlidir. Yoganın pratik olarak her an uygulanabilir olmasının sebebi işte tam da bu. Ancak elbette, enerjinizi daha iyi toplayabilmeniz ve kullanabilmeniz, zihninizi dinlendirebilmeniz, daha kolay içinize dönebilmeniz için yoga kampının gerçekleştiği yerin çalışmanızı desteklemesi beklenir. Doğanın içinde, temiz havada, doğadan gelen seslerin merkezinde pratiğinizi yapmanın kolaylaştırıcı etkisi yadsınamaz. Bizim kampımız da Bali’nin kuzeyine doğru, yemyeşil pirinç tarlalarının içinde ve tahta oymalı, cibinlikli odalarda gerçekleşti. Şehrin göbeğinde olsaydı eminim çalışma bu denli etkili olmazdı.
Kampın Günlük Programı Nedir?
Her kampta içerik elbette farklılıklar gösterir. Faruk Kurtuluş’un kampından örnekleyerek biraz anlatayım. Sabah 07:30 ve akşam 06:00 olmak üzere iki kere bir buçuk saat kadar süren yoga derslerine katıldık. Yukarıda söylediğim gibi bu dersler temel seviyeye yönelik; dolayısı ile en deneyimsiz öğrencinin uygulayabileceği, en tecrübeli katılımcının da sıkılmayacağı şekilde oluşturulmuştu. Zaman zaman klasik yoga uygulamasının biraz dışına, doğaçlama dans çalışmalarıyla çıktık. Bu ders öğrencilerin bedenleri ile daha derinden ve farkındalıkla temas kurabilmelerine olanak tanıyordu. Gerçekten alışılmışın dışındaki çalışmalar, zaman zaman tekdüze olarak hissedilebilecek yoga derslerine renk katıyor. Özünde tam da yoga olarak nitelendirebileceğimiz bu doğaçlama dans hareketlerinin, kişileri rahatlatıcı ve özgürleştirici bir etkisi var. Bu derslerde biz çok terledik, ama çocuklar gibi de eğlendik.
Gündüzleri yogadan sonra mutlaka bir plaja gidildi, veya bir tapınak ziyaret edildi, veya yerel kültüre dair bir mekân gezildi. Tüm bunlara ulaşımlar özel araçlarla gerçekleştirildi. Keyfimiz yerindeydi yani. Boş zamanlarda ara ara ortaya sohbet konuları atıldı, herkes önce belki biraz çekinerek, sonra da kendinden daha emin bir şekilde söz aldı. Kamp süreci ilerledikçe, insanların özgüvenlerinin bariz bir şekilde arttığını gözlemlemek de değişik bir tecrübeydi benim için.
Vejetaryen Beslenmek Şart mı?
Türkiye’deki hiçbir yoga kampında vejetaryen beslenme zorunlu değildir. Yurt dışında da, özel nitelikli bir çalışmaya katılmıyorsanız, genelde et ve hayvansal gıdalar menüye dahil edilir. Bali kampımızda da bu böyleydi. Ayrıca Bali mutfağı öyle lezzetli, öyle lezzetli ki, bundan vazgeçmek, haz ve keyfi de içinde barındıran yogaya hakaret sayılır!
Bence.
Yoga Kamplarının Amacı Nedir?
Zihinsel ve bedensel rahatlamanın yanı sıra, yoga kamplarının amaçlarından biri henüz yogayı deneyimlememiş olanlara bu disiplini kapsamlı bir şekilde tanıtmak. Şehir efsanelerini dağıtıp, hurafeleri bertaraf edip, yoganın herkes için ulaşılabilir bir pratik olduğunu göstermek. Deneyimli katılımcılar için ise kamplar derinleşmek, bilgileri tazelemek için eşsiz birer fırsat. Eğitmen ile geçirilen sürede ince ayarlar üzerinde çalışılıyor, akla takılan konular, soru-cevap şeklinde açıklığa kavuşturuluyor. Yoga kampları “kişiye özel uyarlamalar” sunarak, öğrencinin gelişimine kısa sürede önemli bir ivme kazandırıyor. Beden yapınıza, gündelik meşguliyetinize ve hayat tarzınıza uyan bir yoga pratiği üzerinde çalışma fırsatı buluyorsunuz. Yani kamplarda aslında, sizinyoganız şekilleniyor. Son olarak, yoga kampları, kişiyi “kamp sonrası” döneme de hazırlama görevini üstlenir. Korunaklı, yoğunlaştırılmış bir pratikten çıktıktan sonra katılımcıların çoğu, edinmiş oldukları bu pratiği düzenli bir biçimde sürdürüp sürdüremeyeceklerini merak ederler. İyi bir yoga eğitmeninin görevi de kamp süresince, katılımcıyı “kamp sonrası” döneme hazırlamak, kişisel pratiğinde destekleyici alışkanlıklar edinmesini sağlamaktır.
Genelde içeriği daha az turistik yurt dışı yoga kamplarına yönelmeye eğilimimim olsa da, bu sefer bir istisna yapıp Faruk Kurtuluş’un kampına katıldığım için çok mutluyum. Bu kamp bana ancak bu kadar iyi gelebilirdi. Hem harika bir eğitmenle doğru yoga tarzında çalışma, hem de çok keyifli turistik bir tatil geçirme fırsatım oldu. Kampta tanıdığım güzel insanlar ise, benim Bali’deki kabilem olarak belleğimde şimdiden yer aldılar.
ARYA Esra E. Karaosmanoğlu
“Acemi Yogi”
Şubat 2019