Uyku, dış uyaranlara karşı bilincin kapandığı, canlının iç dengesini sürdürebilmesi ve günlük yaşam aktivitelerini/ işlevlerini anlamlı gerçekleştirebilmesi için ihtiyaç duyduğu dinlenme halidir. İnsan vücudunun gıdaya, hidrasyona ve oksijene ihtiyacı olduğu gibi uykuya da ihtiyacı vardır.
Peki uykunuzun dahi size özel geliştiğini biliyor muydunuz?
Sağlıklı insanlar arasında bile uykunun miktarı ve kalitesi, sağlığı ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler çünkü uyku fizyolojik işleyişi kişi merkezli düzenlemeye yardımcı olur. Tamamen bize özel, günlük yaşam aktivitelerimiz üzerinde ilerleyen uyku, gelişimimiz ve sistemimizle ilgili derin bilgiler verir. Bu sebeple ergoterapistler için oldukça kıymetlidir.
Uyku, fiziksel, duyusal, bilişsel ve duygusal işleyişte ve mesleki performans ve katılımda önemli bir rol oynar. Uykunun katılım üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, 2008’de Amerikan Ergoterapi Derneği tarafından dinlenme ve uyku, müdahaleler çerçevesince ergoterapi bilimi meslek alanı haline gelmiştir.
Yaş ve cinsiyet gözetmeksizin uyku yetersizliği ya da uyku bozukluklarının kişinin yaşamı üzerinde sosyal katılım, dikkat dağınıklığı, mental bozukluklar, davranışsal değişkenlikler, fiziksel zorluklar, verimli çalışabilme yeteneklerinde güçlükler gibi birçok zorluk alanlarında olumsuz varlığı görülmektedir. Bireyin aktivite performansları üzerindeki etkilerini anlamlı kılmak için ergoterapistler uyku fizyolojisi ve kanıta dayalı yaklaşımları kullanarak, uykuyu optimize etmek ve uyku bozukluklarının sonuçlarıyla başa çıkmak için müdahaleler geliştirirler.
Yetersiz ve kötü uyku, özellikle nörolojik bozukluğu olan popülasyonlar arasında sık görülen bir tıbbi şikayettir. Ergoterapistler, danışanlarının uykusunu etkileyen faktörleri rutin olarak taramayı düşünürler. Danışanlar, ilgili rutinler ve alışkanlıkların yanı sıra ilgili faktörleri ele alarak ergoterapistlerle rehabilitasyonun etkinliğini arttırabilirler. Danışanlar, müdahalede uykunun önemini kabul etmelidirler ve ihtiyaçlarını karşılamak, gerekli müdahaleler için kanıt oluşturmak adına uyku çalışmasına her daim öncelik verilmelidir. Örneğin uyku üzerine çocuklar ve aileleri ile çalışan ergoterapistler ailenin, çocuğun ve diğer bakım verenlerin sürece etkin dahil olabilmeleri için uyku hakkında onları bilgilendirecektir. Terapist, uyku müdahalesinde çocuğu destekleyecek olan kişilerin bu konuda istek ve yetenekleri üzerindeki etkisini değerlendirir. Uykuda regülasyon oldukça önemlidir. Çocuğun kendini sakinleştirmesi ve kendini yavaşlatması gerekmektedir. Uykuya geçişi kolaylaştırmak için uyku öncesi rutinleri gözden geçirmek ve aktiviteleri yavaşlatmak önemlidir. Ergoterapist, ailenin yatma zamanı rutinini ve alışkanlıklarını düzenlemeleri için yardımcı olur. Bilişsel, fiziksel, çevresel veya davranışsal terapi müdahaleleri veya duyu entegrasyon stratejileri uygulanır. Duyu bütünleme müdahalesi için kişi merkezli ergoterapistin belirleyeceği araçlar ve stratejiler geliştirilebilir.
Ergoterapi, kötü ve yetersiz uykuyu ortaya koyabilecek bağlamı ve ortamı, performans modellerini ve akşam aktivitelerine sınırlı katılımı hedefleyerek, günlük yaşam aktivitelerini düzenlemek ve bireyin uyku problemlerini aşabilmesi için terapi yürüten özel bir sağlık bilimidir. Ergoterapistler ve klinisyenlerin, bireyin sağlığını ve yaşam kalitesini iyileştirmek için kişi merkezli uyku müdahalelerine yönelik iş birliği içinde çalışması gerekir.
Uyku ve Ergoterapi Değerlendirmesi Hakkında:
Ergoterapistler bireylerin günlük rutinlerinden başlayarak uykuya hazırlanmasında ve uyku sırasında, uyku sorunlarına neden olabilecek tüm etkenleri değerlendirir. Bu durumda :
-Uykuya dalma süresi
-Uyku süresi
-Uykuda kalma süresi (sık sık uyanma halinin varlığı)
-Gündüz uykusu
-Ağrı ve yorgunluk etkisi
-İhtiyaca binaen kalkma durumları
-Nörolojik nedenler
-Psikolojik nedenler
-Sigara, alkol, kafein ve ilaç kullanımı
-Çevresel etkenler (oda ısısı, ışık, ses…)
-Uykuya geçiş için bağlılık etkenleri (biberon, emzik, battaniye…)
gibi birçok detay göz önünde bulundurulmaktadır.