Günümüzde psikiyatrik bozukluklar arasında en sık karşılaşılan vakalardan biri haline gelen bipolar bozukluklar, belli bir düzen olmadan ve farklı şekillerde seyreden duygudurum bozukluğu ile karakterize, kronik seyirli ; Kişinin mesleki, ailesel ve sosyal alanlarında işlevsellikte belirgin bozulmaya yol açan bir tablodur.
Modern tıpta bilindiği üzere bipolar bozukluğun tek tedavisi ilaçlar değildir. Süreç kişinin düşünce, duygu, davranış, sosyal, bilişsel, fiziksel ve günlük yaşam becerilerini düzenleyen ergoterapi; bununla birlikte psikoterapi yaklaşımlarını da içermektedir. Bipolar bozuklukla başa çıkabilmeyi kolaylaştırmak için disiplinler arası işbirliğinin önemi büyüktür. Ergoterapi, psikoterapi ve ilaç tedavisiyle birlikte uygulandığında, danışanlara ve yakınlarına destek, eğitim ve günlük yaşam becerilerinde rehberlik sağlamaktadır. Örneğin, durumun kontrolden çıktığını ve acil müdahale yapılması gerektiğini gösteren davranışlardan biri olan kendi öz bakımını sağlayamama noktasında süreci yönetmek ve başa çıkmaya yardımcı olmak için ergoterapiste danışılmalıdır. Ayrıca ergoterapistler durum buraya gelmeden psikoterapist işbirliğiyle, gelişmekte olan bozukluğun erken belirtilerini saptamaya yardımcı olarak danışana müdahalede bulunur.
Ergoterapinin rolünün daha da anlaşılması adına bipolar bozukluk tedavisinde akut tedavi ve koruyucu tedavi olmak üzere iki basamak üzerinde durulduğundan söz etmek istiyorum. Akut tedavide öncelik güvenliğin sağlanmasıdır; olası riskleri önlemek ve ruhsal dengeyi oturtmak için etkili yöntemlerin izlendiği bir tedavi olup ağırlıklı olarak ilaç tedavisi uygulanan dönemdir. Koruyucu tedavi ise daha çok ergoterapist, psikolog gibi sağlık personellerinin rol aldığı yeniden semptomların nüksetmesini engelleme amacı taşır. Erken başlanan tedavilerde olası krizlerin önüne büyük ölçüde geçildiğini biliyoruz; bu sebeple hekimlerin, sağlık personellerinin ve ailelerin ergoterapi işbirliği için geç kalmamaları gerektiğinin altını çizmekte fayda var. Koruyucu tedavi noktasında bipolar bozuklukla ilgili en çok bahsedilen durum davranış problemleridir fakat bunlarla beraber fiziksel ve zihinsel birçok işlevde de değişiklikler görülmektedir. Fiziksel olarak, güçte azalma, halsizlik sık görülür; mantıklı şekilde düşünme, hatırlama, karar verme ve muhakeme etme yetilerinde de olumsuz değişiklikler görülebilir. Bilişsel açıdan dikkati sürdürme, dikkat eksikliği çok yaygın olarak görülür. Dikkatte meydana gelecek olası problemlere yönelik bilişsel rehabilitasyon ekibinin parçası olan ergoterapistler, aynı zamanda sosyal alanda çok sınırlı olan bu bireylerin iş hayatlarını desteklemek/düzenlemek için mesleki rehabilitasyon ve psikososyal faaliyetlerini de desteklemek üzere çalışmalarını yürütmektedir.
Bipolar bozukluğu anlamak çok değerlidir. Semptomların nüksettiği ve semptomların olmadığı dönemlerde kişiye destekleyici yaklaşmanın önemi büyüktür. Motive edici olmak, kişinin dinamikliğini sağlaması yönünde olumlu yaklaşmak iyi hissetmeyi kolaylaştıracaktır. Destek her zaman olduğu gibi burada da çok kıymetlidir fakat bunu yaparken gerçeklerden uzaklaşmanın kişiye zarar verebileceği unutulmamalıdır. Geçici bir süreç, zamanla düzelir diyerek kişiyi tedavisiz bırakmanın iyi sonuçlar doğurmayacağı bilinmelidir.