Hemen belirteyim: Makyajı kusur kapatmak için yapanlardan değilim. Doğuştan gelen genetik izleri silmeniz pek mümkün olmasa da doğru tedavi veya bakım uygulandığında kusurlar bertaraf edilebilir. Kusursuz cilt yoktur. Makyaj ürünleri, yok edemediğimiz cilt kusurlarını -doğal görünümü kaybetmeden- yokmuş gibi gösteren bir örtücülük sağlamalıdır. Tabii renkli ve bakımlı bir duruş sağlaması açısından makyaja başvurmak benim de sevdiğim zevkli bir seçenektir.
Bir makyaj ürünü arayışı içerisindeydim uzun süredir. Aradığım ürününün biraz da uygun fiyatlı olmasını istediğimden bu anlamda kozmetik marketlerin iyi bir seçenek olduğunu düşünerek birine girdim. Özellikle içerik anlamında beni tatmin eden bir ürün bulamayacağım kaygısıyla rafların arasında gezerken gözüme ilişti bir tanesi. Bilinen bir markanın ürünüydü. Büyük harflerle yazılmış özelliklerini okuduğumda bana uygun bir ürün gibi geldi. Satın almadan önce bir de internet araştırması yapmak istedim. İnternet’teki yorumlara inanamadım! Markanın ürünleriyle ilgili; cildim tahriş oldu, yandı, kızardı vb şeklinde o kadar yorum vardı ki! Yüz yıllık bilinen bir marka bu kadar şikayet alamazdı. Bu işte bir yanlışlık olduğu elbette açıktı. Danışanlarımdan edindiğim izlenimleri şöyle bir düşününce ortada tamamen markaya yüklenecek bir kabahat olmadığını anladım.
Kozmetik seçiminde yapılan yanlışları -danışanlarımdan aldığım bildirimleri de göz önünde bulundurarak- şöyle sıralayabilirim:
Cilt tipi tespitinin doğru yapılmaması
Bir kozmetik ürünü satın alırken öncelikle bilmeniz gereken cilt tipiniz olmalıdır. Cilt tipinizi doğru bilmezseniz size uygun olmayan bir ürünü tercih edebilir ve sorun yaşayabilirsiniz. Doğru bilmek diyorum çünkü genel anlamda cildinizin normal, kuru, karma, yağlı olduğunu bilmeniz tek başına yeterli olmuyor. Bir de cildinizin -varsa sorunlarının- cilt tipinizle beraber değerlendirilmesi gerekir. Örneğin, yağlı ve akneli bir cildiniz olabilir. Büyük olasılıkla bu sorunun çözümüne yönelik ürünler kullanıyorsunuzdur; ama cildiniz aynı zamanda hassas ise akneye yönelik ürünler sert gelebilir ve hassasiyeti daha da artırabilir.
Cilt tipine uygun üretilmiş ürün seçilmemesi
Cilt tipi doğru belirlenmemişse uygun ürün de seçilemeyecektir. Bir de eş, dost, arkadaşın tavsiye ettiği ya da bir ünlünün reklamını yaptığı, kozmetik marketlerdeki satış elemanın hedef tutturmak için sattığı ürünler var. Her cildi kendi özelinde değerlendirmek gerekir. Birine iyi gelen size iyi gelmeyebilir. Cildiniz, üzerinde prova yapılmayacak kadar değerlidir. Seçimleriniz başkasının beğenisi ve isteği ile değil kendi bilinçli tercihinizle olmalıdır. Dayanıklı bir cildiniz varsa üzerinde yaptığınız denemelerden kısa vadede etkilenmeyebilirsiniz. İlerleyen dönemlerde, yaşınızı aldıkça karşılaşacağınız sorunlarda deneme-yanılma yöntemleriniz olabileceğini unutmayın.
Her cilt tipine uygun olarak üretilmiş ürünleri eğer içerik okumuyor veya okumayı bilmiyorsanız almanızı önermiyorum. Ürün gamında her cilt tipi ve sorununa ayrı ayrı yer vermiş olan markaların ürünlerini tercih edin.
Cilt bakım programının eksik uygulanması
Cilt bakımı, adımlardan oluşan bir süreçtir. Bu adımların hepsinin uygulanması gerekir. Sadece iyi bir nemlendiriciye ihtiyacınız olduğunu düşünmek doğru olmaz. Cilt bakım programınızı tüm adımları yerine getirerek tamamlamanız sağlıklı ve bakımlı bir cilt için şarttır.
Kullanılan ürüne süre verilmemesi
Bir ürünü kullanmaya başladığınızda görevini yerine getirmesi için ona süre verin. Örneğin akne için bir cilt bakım programı uyguluyorsanız, bu programda ilk 1-2 ay aknede artış görmeniz normaldir. Çünkü ürünler cilt altındaki birikimleri yüzeye çıkararak atılmasını sağlarlar. Böylelikle cildinizi arındırarak sorunu gidermeye çalışırlar.
Bilinçli bir kozmetik tüketicisi olmanız, seçimlerinizi doğru marka ve ürünlerden yapmanız hâlinde sorun yaşama ihtimaliniz düşük olacaktır. Bunca veriyi kendi başınıza değerlendirmenizin zor olacağını biliyorum. Çünkü cilt bakımı ve kozmetik basit bir iş değildir. Mükemmel sonuca ulaşacağınız bir denklem kurmanız için tüm bu dediklerimi kendi başınıza yerine getirmekte zorlanabilirsiniz. Öyleyse bir uzmana danışmak sizin için uygun bir yol olabilir. Uzmanın bilgisi cildiniz üzerinde yorum yaparak, karar verebilmesi için yeterli olmalıdır. En çok yapılan hatalardan biri de uzmanın cildinizi gördüğü andaki verilerle değerlendirmesidir. Cildinizi en iyi siz bilirsiniz! İyi bir uzmanın size cildinizle ilgili sorular sorması gerekir. Örneğin sabah makyaj yapıp evden çıktığınızı, çevrenin kiri, güneş ve terlemeye maruz kalmış bir ciltle gün ortasında uzmana göründüğünüzü düşünün. Uzmanın cildinizin yaşamınızın başka evrelerinde, örneğin sabah uyandığınızda nasıl göründüğü ve hissettiğinizi sorması gerekir. Doğru cilt tipi ve cilt bakım programını belirlemede bu gereklidir.
Bu arada, yazımın başında bahsettiğim ürünü aldım. İnternet’te okuduğum yorumlardan sonra tekrar kozmetik markete gittim ve -internet’te içerikle ilgili bilgiye rastlayamadığım için- ürünün üzerinde yazan içerik bilgilerini inceledim. Cildime uygun maddeler bulunduğundan emin olduktan sonra da aldım. Şu an kullanıyorum ve çok memnunum.
Sevgiyle ve doğal kalın.
Elçin Oltulu Şahin
Facebook: http://facebook.com/dogalivarken
Instagram: @dogalivarken