10.04.2014 - 11:55 | Son Güncellenme:
Ekmeksiz diyet efsanesi, temel besin maddesi ekmek olan Türk toplumunun sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor. Yapılan birçok araştırma düşük glisemik indeks ve yüksek protein diyeti uygulamasının kilo kaybının yanı sıra kardiyovasküler risk faktörlerini de artırdığını gösteriyor.
“Doygun’la Hayata Dair Projesi”nde görev alan Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar, ekmeksiz diyet olmayacağına dikkat çekiyor. Ekmeğin popüler ve bir o kadar da yanlış diyetlerde iddia edildiği gibi kilo aldırmadığını aksine verdirdiğini söyleyen Kanar, doya doya ve sağlıkla zayıflamak için beslenme programında tam tahıllı ekmeklere yer verilmesinin şart olduğunu vurguluyor.
Ekmeksiz diyetlerle sağlıklı zayıflamanın hayal olduğunu söyleyen Diyetisyen Elvan Odabaşı Kanar, “Düşük karbonhidratlı beslenmeye ve yüksek protein ile yağ alımına dayalı ekmeksiz diyetler başlangıçta hızlı kilo kaybı sağlıyor, ancak uzun süreçte iyi düzenlenmiş bir beslenme programı ile aynı kilo kaybı gözleniyor. Araştırmada bireylere bir yüksek bir de düşük karbonhidratlı diyet uygulanıyor. Düşük karbonhidratlı diyeti yapanlarda 3. ve 6. aylarda fazla ağırlık kaybı gözlemlenirken 12 ayın sonunda iki diyet tedavisi arasında farklı bir sonuç bulunmuyor. Farklı bir bilimsel çalışmada ise düşük karbonhidratlı diyetlerde 6. ayda ağırlık kaybının durduğu belirtiliyor” dedi.
EKMEKSİZ DİYETLER PEK ÇOK SAĞLIK PROBLEMİNİ BERABERİNDE GETİRİYOR
Diyetisyen Kanar, vücudumuz için gerekli olan ekmekten vazgeçmeden zayıflamanın en sağlıklı yol olduğunu belirterek, “Ekmeksiz bir diyet bireylerde kalp damar rahatsızlıklarında, böbrek hastalıklarında, yeme ve davranış bozukluklarında, diyabet hastalığında, karaciğer hastalığında ve daha birçok sağlık probleminde artışa neden olabiliyor. Karbonhidrattaki her 20 gram azalış kardiyovasküler hastalık riskini yüzde 5 artırıyor”
Birçok çalışmada düşük glisemik indeks ve yüksek protein diyeti uygulamasının kilo kaybının yanı sıra kardiyovasküler risk faktörlerini de artırdığının saptanmış olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Kanar, tam tahıl tüketen bireylerde bazı hastalıkların riskinin önemli derecede azaldığını, kalp hastalıkları riskinin de yüzde 25 ila 36, tip2 diyabet riskinde yüzde 21 ila 27, GİS kanserleri riskinde yüzde 21 ila 43, obezite riskinde ise yüzde 47 oranında düşüş sağlandığını açıkladı. Kanar, karbonhidrattaki her 20 gram azalış ve proteindeki her 5 gram artışınkardiyovasküler hastalık riskini yüzde 5 artırdığını belirtti.
“EKMEK KİLO ALDIRMAZ, VERDİRİR”
Ekmeğin sağlığımız için olduğu kadar kilo vermek ve verdiğimiz kiloyu korumak için de şart olduğunu değinen Kanar, “İştah kontrolü sağlayan ekmek acıkma sıklığınızı dengeliyor. Tam tahıllı ekmekler yağ oranınızı düşürerek kilo kontrolüne yardımcı oluyor. Bu nedenle diyetinizde tam tahıllı ekmek tüketmek kalıcı kilo kaybı sağlıyor. Ekmek kan şekerinizi dengelediği için tokluk hissi sağlıyor ve tatlı ihtiyacınızı kontrol altına alıyor. Tam tahıl ekmeğinde yer alan B grubu vitaminler metabolizmada anahtar rol oynayarak metabolizma hızınızın yavaşlamasını engelliyor” dedi.
Ekmekle ilgili şehir efsanelerine inanmamak gerektiğinin altını çizen Kanar, şu uyarılarda bulundu: “Tam buğday, çok tahıllı, çavdar ekmekleri şişmanlatmaz aksine zayıflamaya yardımcı olur! Düzenli tam buğday, çok tahıllı,yulaf ve çavdar ekmekleri tüketimi karın çevresi yağlanmasını azaltır. Tam tahıllı, tam buğday ve çavdar ekmeklerinin glisemik indeksi düşük ve diyet lifi yüksek olduğundan zayıflama diyetlerinde mutlaka bulunmalı.Kalorisi düşük bir besin ve çok kısa sürede enerji metabolizmasına katılıp enerjiye çevriliyor”