06.10.2024 - 07:08 | Son Güncellenme:
Derleyen: Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr - Göran Kropp, 6 yaşında başladığı macera tutkusunu öldüğü güne kadar sürdüren İsveçli bir macera tutkunuydu. 1972 yılında henüz 6 yaşındayken maceracı bir dağcı olacağı belliydi. Herkesin okuma yazma için uğraştığı bir yaşta Göran, babasıyla birlikte İskandinavya'nın en yüksek zirvesi olan ve deniz seviyesinden 2 bin 469 metre yükseklikteki Norveç'in en yüksek zirvesine tırmandı.
1.90 boyunda ve 109 kilogram ağırlığındaki Kropp, Everest tırmanışı için de tam 9 yıl çalıştı. Everest’ten sonra dünyanın en yüksek ikinci dağı olan K2 Dağı'na tırmandı. Kardiyo antrenmanları için paten kullandı. Paten kullanmasındaki mantık, bunun tüm vücudunu, kolları ve bacakları aynı anda hareket ettirmesiydi ki bu yüksek irtifa tırmanışları için olmazsa olmazdı. Ayrıca biraz ağırlık kaldırma ve koşu da başlıca hazırlık antrenmanlarındandı.
SABAH KAÇTA UYANIRSA O KADAR KİLOMETRE YÜRÜYORDU
Orduda kısa bir süre görev yaptıktan sonra Kropp, dünyanın en zorlu zirvelerine tırmanmayı hedefledi. Everest yolculuğundan önce ilk büyük tırmanışını 1988’de Tacikistan ve Kırgızistan sınırında yer alan Lenin Zirvesi’ne yaptı.
Sabahın erken saatlerinde rastgele saatlere çalar saatini kuran Kropp, sabah 3'te uyanırsa 30 km, sabah 6'da uyanırsa 60 km yürürdü. Kropp bunun beklenmedik şeylerle yaşamaya alışmak için yaptığı bir eğitim olduğunu söylüyordu. Önüne çıkan her yere tırmanıyordu. Ancak onu popüler yapan ve tüm dünyanı konuştuğu seyahat, İsveç'teki evinden çıkıp Nepal’e kadar bisiklet sürmesi oldu.
EVİNDEN ÇIKIP 13 BİN KİLOMETRE BİSİKLET SÜRDÜ
Soğuk bir İsveç sabahı, Ekim 1995'te hayatının en büyük maceralarından birine atıldı. Göran Kropp, Everest Dağı'na tırmanmak için İsveç'teki evinden Nepal'e kadar kendi modifiye ettiği bisikletiyle uzun bir yolculuğa çıktı. Ağırlığı azaltmak için sadece bir çift iç çamaşırıyla yolculuğa çıkmaya karar verdi ancak taşıması gereken bir sürü yük vardı. Çünkü bu tamamen desteksiz bir yolculuktu. Yiyecek dışında ihtiyacı olan her şeyi Everest Dağı'nın eteğine kadar götürecekti. Yeterli yiyecek bulması zordu. Vejetaryendi ve yemeğini dikkatli seçmesi gerekiyordu. Yol boyunca restoranlarda ve diğer yerlerde mümkün olan en iyi yemeği bulmaya çalıştı. Ancak bir röportajında "Her şeyi yedim" demişti.
Evden çıktığı ilk günden yolculuk bitene kadar 22 kilo vermişti. Yol boyunca 132 patlak lastiği tamir etti, neredeyse kasıtlı olarak eziliyordu, yerliler tarafından taciz edildi, alay konusu oldu, köpekler tarafından kovalandı, kendisine taş atıldı ve beyzbol sopasıyla saldırıya uğradı. Başına gelen tüm bu olumsuzluklara rağmen Doğu Avrupa, Türkiye, İran, Pakistan, Hindistan ve Nepal'i bisikletle geçerek 13 bin km'den fazla mesafe kat etti ve Nisan 1996'da Everest Ana Kampı'na ulaştı. Ancak Kropp'un kampa geldiği gün onu büyük bir sürpriz bekliyordu. O gün, Everest'in en kötü fırtınalarından biri yaşanıyordu. 8 kişinin hayatını kaybettiği bir kar fırtınası felaketine denk gelmişti. Kropp o gün Everest ana kampında kurtarma ve ilaç temini çalışmalarında yer aldı.
OKSİJEN DESTEĞİ ALMADAN EVEREST'E TIRMANDI
Üç hafta sonra hava sakinleşmeye başlamıştı ve artık Göran’ı kimse tutamazdı. Öyle de oldu. Fırtınadan sonra zirveye tırmanmaya çalışan ilk dağcı o oldu. Ve bunu, yüksek irtifalarda yardımcı olması için oksijen desteği almadan ve ekipman taşımak için şerpa yardımı olmadan başarıyla gerçekleştirdi.
30 Eylül 2002'de Kropp, Washington Air Guitar rotasında kaya tırmanışı yaparken düşerek öldü. Tırmanışın çıkış noktasına çok az kala ekipmanı kopan Kropp, kayalıklara kafasını çarparak 35 yaşında yaşama veda etti.