Pandemiyle korku ve kaygıların arttığı gündemimizdeki süreçler gündelik dilimize yansıyor. Korku, kaygı, endişe arttıkça sürekli kaynağındaki durumdan bahseder hale gelebiliyoruz.
Bir de bakmışız etrafımızdaki herkesle beraber sürekli şikayet eder hale gelmişiz. Hastalık, ölüm, istatistikler, konu komşunun başına gelenler bütün günümüzü kaplamış. Korku sözü söz de korkuyu besler.
Dışarıdaki negatiften korunmak için;
- İçimizdeki negatifin ateşini düşürmek, altını kısmakla başlayalım. Geçen günleri düşün, hastalıktan korkarak geçirdiğin zamanların sonucunda şimdi, içinde olduğun anda sağlıklısın. Dün bugün için endişeliydin, bugün yarın için endişelisin ve zamanı kaybediyorsun. “Zamanı kazanmayı seçiyorum, şimdideyim” fikrini benimseyebilirsin.
- Tedbirli ol, sadece korun ve bedeninin zekasına güven. Korkuyu tedbirden ayır. Tedbirli olmak yapılmasını gerekeni zamanında yapmak, sorumluluğu kendin ve başkası için almaktır. Korku tedbirle karışınca sistemi bozar. “Tedbirliyim, sorumluluğumu alıp güvenliğimi koruyorum” yaklaşımını tercih edebilirsin.
- Etrafında dolaşan negatif sözler, gözler, tedirgin hareketlerden çok etkileniyor olabilirsin. Konuştuğun herkes hastalıktan, salgından bahsediyor olabilir. Herkes kendi içindeki savaşı dışa vuruyor. Kimin iç savaşını satın alıyorsun? İnsanları dinlerken, izlerken kendini ayrıştırabilirsin. “Ben benim, iç dünyamda ve dış dünyamda kendimi koruyorum. Kendinle, bedenimle barış içindeyim. Bedenime güveniyorum” gibi cümleler söyleyerek dış dünyanın negatifini bedenine almayı bırakabilirsin.
Yaşamın her anında sevgi ve şifa içinde olmanıza niyet ediyorum.
Huzurla kalın,
Ebru Demirhan
www.ebrudemirhan.com
@ebrudemirhan.ytm