Gelecek yaşamın bilinmeyen, isteklerle dolu, belirsiz alanıdır. Belirsiz olması birçok negatif duyguya sebep olabilir. Tarih boyunca insan geleceği bilmeye, öngörmeye çalışmış, olacak olana hazır olmak istemiştir. Genetiğimizde ve zihinlerimizde bu dürtü devam ediyor.
Gelecek mutlak olasılıklarla örülüdür. Hangi ihtimalin gerçek olacağı ise yaşananlara, anlara ve inançlara bağlıdır. Mutlak olasılık en iyiden en kötüye tüm ihtimalleri içerir. İnançlarımızla hangi ihtimallere canlılık vereceğimizi belirleriz. Örneğin “Ben seviliyorum” inancı, sevgi içeren, sevgiyi ifade eden kişilerle birlikte olmayı barındıran ihtimallere canlılık aktarır. “Beni kimse sevmiyor” inancı sevgiden uzak duran, sevgi alışverişini zorlaştıran ihtimalleri canlandırır.
İnançlarımız her ne kadar yaşadıklarımızdan oluşsa da aynı zamanda yaşayacaklarımızı da belirler. İnançlar hep aynı şekilde yaşamamızı sağlar. Bu anlamda iç sesimiz ve dış sesimiz eşit oranda çok önemlidir.
Önerim, yaşamaya niyet ettiğiniz gibi cümleler kurun ve gerçekleşmeleri için inancınızı arttırma çalışın. İnanç tohum gibidir. Ona güçleneceği değerleri verdiğinizde canlı kalır ve zamanla bitkiye dönüşür. Bugün yeni inanç tohumları ekin, her gün canlı kalmaları ve gelişmeleri için inancınızı besleyin. Kendi inancınıza güneş olun, su olun. İnançlar da gerçeklik boyutuna ulaşınca sizin yaşamınıza güneş olacaktır.
Sevgi ve şifayla kalın,
Ebru Demirhan
@ebrudemirhan.ytm