Ebeveynlik tüm zamanlara ve herkese karşı bir sorumluluktur. . Ebeveynlerin sorumluluğu çocuğunun tüm yaşamı boyunca temas ettiği herkesi kapsamaktadır. Örneğin, prens, prenses, paşa şeklinde büyütülen çocuklar genellikle büyümeme eğilimindedir. Sorumluluk almakta zorlanırlar. Çalışma hayatında iş akışında doğru rolü ve yeri almakta zorlanabilirler. İş ortamlarında zayıf halka olurlar ve hep kendilerini haklı görürler. Ailede onlara sunulan alan dışarıda verilmediği zaman saldırgan olabildikleri gibi çekinik role bürünüp depresyona da girebilirler
Anneliğin, babalığın doğrusu olmamakla birlikte yanlışı var. Bu yanlışları hepimiz biliyoruz ve ortalama hepsi aynı sonucu veriyor. İstismara, şiddete maruz bırakmak, çeşitli şekillerde yapabileceğinin üzerinde zorlamak, temel ihtiyaçlarının karşılanmaması, sevgisiz, güvensiz ortamlarda büyütmek, sağlıksız yaklaşımlarla (aşırı ceza vermek gibi) büyütmek gibi hatalarda hepimiz hemfikiriz. Doğruyu ise sonuçlardan ölçebiliyoruz, bu nedenle tek bir doğrudan bahsedemiyoruz. Gerek anne rahmine düşmeden gerek rahim sürecinde gerekse doğum ve sonrasında ebeveynlerin yapmış olduğu tüm hatalar çocuğun ve ebeveynin bilinçaltında düzenlenip değiştirilebilir. Hatayı değiştirmenin amacı, ortaya çıkan sorunu çözmektir. Örneğin mükemmeliyetçi ebeveynin hiç onaylamadığı çocuk sunum yapmakta, iletişim kurmakta, topluluk önünde konuşmakta zorlanabilir. Amacımız kişinin iş hayatının akışını düzenlemek, önünde duran engeli kaldırmaktır. Arkasında yatan sebep annenin onaysızlığı ise bilinçaltında anıları değiştirilip dönüştürebiliriz. Böylece engel ortadan kalkmış olur.
Aşırı verici bir anne olma sendromu ne yazık ki ucu çok açık bir konu. Anneyi kopyalayıp hayır diyemeyen aşırı verici kişilere dönüşebilecekleri gibi vermenin zararlarını gözlemleyip kendilerini kontrol de edebilirler. Bu gibi durumlarda en sık karşılaştığım hal çocukların yaşı kaç olursa olsun endişeli olmaları. Annenin aşırılığının arkasında yatan endişe her ne ise çocuğun hayatında kaygı bozukluğu gibi duygudurum bozukluklarına sebep olabiliyor.
Bilinçaltını tanıyan annenin bilgiyi aldıktan sonra genellikle ilk reaksiyonu suçluluk duygusu oluyor. “Ben çocuğuma ne yaptım?” sorusu beyni ve kalbi karıştırır. Anneler, sakin olun. Ne iseniz öyle oldunuz, sonuçta zarar verdiğinizi mi düşünüyorsunuz? Her şey düzeltilebilir. Gerekirse yardım alırsınız. Suçluluk annelik, ebeveynlik kalitesini bozan en önemli unsurlardan birisidir. Çocuğunuz size geldi, siz onun için en iyi ve doğru ebeveynsiniz ki size geldi. Sakin olun ve yanlış her ne ise onu düzeltmeye, çözmeye odaklanın.
Tüm annelerin, babaların çocukları ile verimli ilişkiler kurmalarına, nesilden nesle anlamlı bir akış olmasına niyet ediyorum. Ebeveynlerin aldıkları bilgiyi keyifli bir şekilde kullanıp neşeli ebeveynler olmaları hepimiz için keyifli olacaktır.
Sevgi ve şifayla kalın,
Ebru Demirhan