Bazen bir şeylere ara vermek, bir aralıktan bakmak isteriz. Baştan başlamak, rotayı değiştirmek ya da bıraktığımız yerden devam etme gücümüz her zaman aktif. Duygumuzda, düşüncemizde, hayatın akışında ferahlığa ihtiyacımız var. Geçmişte olana, olmayana, gelecekte olacağa… ara verebilir, anda kalıp derin bir nefes alıp yaşama devam edebiliriz.
Hikayemiz kimliğimizin parçasıdır. Hikayemizi de geçmiş, hayaller, olmayanlar, duygular, düşünceler, geleceğe bakışımız, anla ilişkimiz… oluşturur. “Ben”den “bana” iletişimi kuvvetlendirmek için hikayeye ara vermek gerekebilir. Kimliğinin ana teması sensin, kendine olan bağlılık için hikayeyi durdurabilir ve yeniden başlatabilirsin.
“Nasıl ara veririm?” Diye soruyorsan,
· Sadece nefes almaya, soğuk havanın içinde dolaşmasına odaklanabilirsin. Zamanda minik bir ara verebilirsin.
· Geçmişin geçtiğini hatırlayabilirsin. Anda kalarak zamanı doğru parselleyebilir, aktif olmayanı geride bırakarak doğru zamanda kalabilirsin. Böylece yaratım gücüne alan açabilirsin.
· Geleceği bugün yeniden yazdığını bilerek yaşamaya niyet ettiğin gibi düşünüp hissedebilirsin. Böylece anda kalıp geleceği yönetebilirsin.
· Meditasyon yapabilirsin. Kendi içindeki derinlikte vakit geçirebilir, kendini daha iyi tanıyabilirsin.
· Kahkaha atabilirsin. İçindeki neşeyi sese dönüştürebilir, yayılmasını sağlayabilirsin. Neşe bulaşıcıdır.
· Olmayanı, olamayanı ve olanı bırakıp ne dilediğinden emin olup olmasına niyet etmekte kalabilirsin. Niyet etmek anda kalmayı kolaylaştırır.
Sen ihtiyacın olduğunda nasıl ara veriyorsun? Tüm zamanlar için en verimli “ara” verme yöntemini bulmana niyet ediyorum.
Sevgi ve şifaynla kalın,
Ebru Demirhan
@ebrudemirhan.ytm