Şifa bir yetenek ya da ihtiyaç değildir. Sadece bedensel değildir. Dışarıda bulunan, başkasından alınan bir şey de değildir. Bir başkası en fazla kendimizde var olan şifayı hatırlamamıza ve yeniden kullanmaya başlamamıza rehberlik edebilir. Şifa bir haldir. Şifada olma hali. Her canlının kendini iyi hissettiği, zihin, ruh ve beden bütünlüğünde iyi olduğu o halin kendisidir. Duygularımı iyileştirmeye çalışırken bedenimi görmezden geliyorsam şifada olamam. Düşüncelerimi şifada tutarken duygularımı unutuyorsam yine şifada olamam. Bütün dinamiklerimle olabileceğim bir şeydir şifa.
Bir duygu, düşünce, olay, bazen bir bakış, bir cümle bile bizi şifada olmaktan uzaklaştırabilir. O hali ve frekansı kaybetmek çok kolaydır. Bir anda oluverir. Yeniden şifada olmaya dönmek de kolaydır. Yine bir gülümseme, bir anı, tanıdık bir ses, bir renk, bir koku ile şifada olmaya dönebiliriz.
Yaşam, her anı mutlak mutluluk, huzur, neşe ve güzelliklerle dolu bir akış değil. Öyle olsa dünya deneyimi anlamını yitirirdi herhalde. Her şey bizler için. Acı da var huzurda, hastalık da var sevgide, mutsuzluk da var güven de. Nefret de var samimiyet de. İnsanız ve yaralarımız, zayıflıklarımız, kaçındıklarımız var. Her ne yaşıyorsak içinde şifada olmayı üretebiliriz. Ne kadar düşersek o kadar yeniden şifaya dönebiliriz. Kendimizi iyileştirecek, şifaya döndürecek basit yöntemler üretebilirsek hayatlarımızı da kolaylaştırabiliriz.
Bunu yapabilmenin en iyi yolu kendimizi tanımak. Gerçekten kendimizi tanımak, anlamak ve tanıştığımız kendimizi kabul edebilmek. Çoğumuz, neyin bize iyi gelmediğini, neyin bizi öfkelendirdiğini, neyin bizi üzdüğünü çok iyi biliriz. Fakat kendi üretebileceklerimizden bize neyin iyi geldiğinin pek peşine düşmeyiz. Başkalarının yapacağı ya da yapmayacağı şeylerin bizi iyi edeceğini sanırız. Oysa kilit de anahtar da biziz.
Hayatın yol göstericiliğine inanın.
Yaşamınızın bereketle ve bollukla eşleşip birleşmesine niyeten,
Şifa olsun,
Ebru Demirhan
www.ebrudemirhan.com
@ebrudemirhan.ytm