Haberin Devamı

Sevgiyle gelen varoluşumuzun affetme ile taçlanmasana niyet ediyorum.

Bu niyeti hepimiz için dile getiriyorum. Çünkü sizi seviyorum.
 
Affetmek nasıl özgürlük olabilir?
 
Dünya ortamında bedenlenmeye karar verdiğimizde, tekamül konumuzu belirler ve yakınlarımızla karma kontratlarımızı yaparız. Bu kontratlar genelde zorlayıcı olur, ki biz geçmek istediğimiz sınıfın problemlerini çözebilelim. Belki bir örnek gerçeğin kafamızda şekillenmesine yardımcı olacaktır;
 
Okul hayatımızda onca zorlayıcı sınavlar atlattık ve problemler çözdük. Hiç bu problemle bizi karşı karşıya getiren öğretmenlerimizi suçlayıp kızgın kaldık mı?
Bu öğretmenleri bizi zorladıkları için, hatta bize en çetin problemleri bulup sundukları için saygıyla andık.
 
Bu emek isteyen yılların sonunda ne oldu, ilerledik.
 
Hayatta affetmediğimiz kişiler, kurumlar, ülkeler ve diğer her şey, yapandan bağımsız bizi tekamül ettirmeye hizmet ediyor, ki bunu bizzat biz rica ettik. Haksızlığa uğradığımızı veya sevilmediğimizi her bize hissettiren olay, aslında bizim geçmemiz gereken bir sınav konusu, geçip ilerlediğimizde her türlü negatif duygudan özgürleşiyoruz.

Veya tam tersi anlaşma yaptığımız ruhu suçlayarak, yıllarca ayağımızda prangalarla geçmişte kalarak bir türlü "şimdide" var olamıyoruz.
 
Yıllarca, kimseyi affetmediğimizde, bu şekilde cezalarını çektiğine inanıyoruz. Hak yerini bulsun istiyoruz.
 
Oysaki biz bu affetme niyetine girdiğimiz an, hak terazisi karşı tarafa dönüyor.
 
Affetmek, karşıya sorumluluk vermektir. Bu karmadaki dersimi aldım, şimdi sıra sende, sen de dersini al demektir.
 
Onun yerine taşıdığımız sırt çantasını iade etmektir.
 
Özgürlük burada başlıyor, yeni ufuklara yelken açacak, yeni sınavları verecek, yeni kazanımlara doğru gidecek, ilerleyecek alan açıyoruz kendimize.
 
Danışanlarımın izinlerini alarak paylaştığım seans ve dönüşüm hikayelerini içeren "Yaşamın Gizli Sözleşmesi" kitabımdan bir alıntı ile bitirmek isterim;
 
“Sizin yerinize taşıdığım tüm ağırlığı size iade ediyorum. Sizleri affediyorum ve yaşam yolumu sizden özgürleştiriyorum” dedirttim. Bunlar ve benzeri cümlelerle Aylin’in içi ikna olana kadar devam ettik. Ne zaman Aylin kalbi ile bırakmaya ikna oldu ve onların yükünü iade etti o zaman herkes derin bir nefes aldı. Ailenin konuya dahil erkekleri de rahatladı, “Sonunda bize ait yükleri alabildik” dediler ve çalışma iç huzuru ile bitti. Aylin çok rahatlamıştı."
 
Affetmenin iç huzuru ile dolu bir hafta diliyorum.
 
Sevgi ve şifayla,
Ebru Demirhan
 
www.ebrudemirhan.com
@ebrudemirhan.ytm