Dolgu kelimesi çoğu insanda yapay bir görünümü çağrıştırıyor. Fakat günümüzde artık deri dolgularındaki değişiklikler ve uygulama tekniklerindeki yenilikler hastalar için sonuçları çok değiştirdi. Bu sayede çok daha iyi sonuçlar elde etmek mümkün oluyor.
Dolguların Yükselişi
İnsanların önemli çoğunluğu deri dolgularından aslında diğer birçok kozmetik tedavilerden de korkuyordu. Fakat yıllar içerisinde dolgu ürünlerindeki yeni gelişmeler ve uygulama yöntemlerindeki deneyimler ile tekniklerin gelişmesi saayesinnde elde edilen sonuçların doğallığı ve birçok ünlü ismin kozmetik tedavileri yaptırmaları sayesinde günümüzde kozmetik uygulamalar daha fazla düşünülür ve seslendirilir oldu.
Kabul edilirliği artan dolgu ve kozmetik tedavi uygulamaları sayesinde insanlar yaşlanma belirtileri hakkında da daha duyarlı oldu. Eskiden tek seçenek olan cerrahi uygulamalar döneminde insanlar neşter altına yatma korkusu nedeniyle çok düşünürlerdi. Girişimsel olmayan uygulamaların ( kozmetik uygulamalar, lazer tedavileri, deri dolguları, botox, mezoterapi, …) gelişmesi ile daha fazla insanın bu tür uygulamaları düşünmesi mümkün oldu. Cerrahi uygulamalardaki gibi son şekil olarak değil ama düzenli idame ve daha güncel düzeltmeler ile bulunduğu yaş gurubuna göre en iyi ve en genç görünümlü olmayı sağlayan uygulamalar gibi bir konsepti insanlar daha fazla tercih ediyor. İnsanlar dramatik değişikliklerden çok kronolojik saatin yavaşlamasını tercih ediyorlar. Bu sayede daha doğal görünümlü daha az riskli kozmetik tedavileri tercih eder oldular.
Bu tercihsel değişiklik kozmetik tedavi sektörünü de doğal olarak yön veriyor. Özellikle dolgu tekniklerindeki gelişmeler kişiye özel tedavi yaklaşımlarını değiştirdi. Bu sayede tek tip yaklaşımla herkesi birbirine benzeten doğalın dışına çıkmış uygulamalar yerine uygulanan kişinin başka birine benzemesi yerine kendi en iyisini elde etmesini sağlıyor.
Dolgu Teknikleri
Yaşlanmayla birlikte yüzümüzdeki yağ, kas ve kemik dokuda kayıplar olur. Bu kayıpların sonucunda deri aşağı ve orta hatta doğru sarkar. Yani deride sarkma ve derin kırışıklıklar oluşur. Dolgu maddelerinin anahtar noktalara ( Şakak bölgesi, çene, elmacık kemiği,…) enjeksiyonu ile kaybedilen dokuyu yerine koyduğumuzda yüzde kaybedilen hacmi geri kazandırıp derinin yeniden eski konumuna kalkmasını sağlıyoruz. Bu yeni tedavi yaklaşımı daha önceki sorunun olduğu yerin dolgu ile düzeltilmesine göre daha doğal sonuçlar elde etmemizi sağlıyor.
Bu teknik yanında farklı dolgu maddelerinin yüzdeki farklı bölgelerde sandviç tekniği ile uygulanması ile daha doğal görüntüler elde ediyoruz. Ayrıca dolgu uygulamaları ile düzeltilemeyecek sorunlarda botulinum toksin, laser uygulamaları ile dolgu yöntemlerini birleştirerek daha iyi sonuçlar elde edebiliyoruz.
Bir diğer teknik ise derinin çok ince dolgu ürünlerinin deri içerisine çok küçük miktarlarda ve belli bir düzende çok noktadan uygulanması ile yeniden nemlenmesini ve canlanmasını deri destek dokunun eski hacmine kavuşmasını sağlayan dermalizasyon uygulamasıdır. Dolgu maddesi içerisine farklı destek maddeleri eklenerek dermalizasyon daha güçlü uyarılabilir. Bu sayede daha taze, sağlıklı bir deri elde etmek mümkün oluyor.
Dolgu Maddeleri
Dolgu tekniklerindeki gelişmeler yanında dolgu materyalleri de çok geniş bir yelpazeye ulaştı. Her dolgu maddesinin kendine has farklı avantajları olabiliyor. Bu sayede aynı kişide var olan farklı sorunları düzeltmede değişik dolgu maddeleri kullanarak daha iyi sonuçlar elde etme şansımız oluyor.
En sık kullandığımız dolgu materyalleri;
- Hyaluranik asit (HA)
- Polikaprolakton (PCL)
- Kalsiyum hidroksi apatit (Ca-HA)
- Alge ekstresi oluşturuyor. Bu maddelerin farklı formları var. Bir ayda eriyenden 4 yıla kadar etkinliği devam edebilen farklı ürün gamları mevcut.
Hala doğal görünümden uzak eski dolgu teknikleri ile yapılmış kötü örnekler olmakla birlikte günümüzde yeni teknikler sayesinde daha doğal görünümlü sonuçlar elde edilebildiğini belirterek sözlerime son vereyim.