02.02.2010 - 10:15 | Son Güncellenme:
Geçen haftaki yazıma gelen yorumlar arasında ağırlık duygulardaydı. Kimi anne mektubu okurken içinin acıdığını, kimisi ise ağladığını yazdı. Herkesi en derinden etkileyen ise anne baba bebek arasındaki yoğun sevgiye rağmen hepsinin kendi içinde yaşadığı acıydı. Ve belki de anne baba olarak hepimizin bir yarasına da dokundu “Bebeğinizden Mektup Var”.
Ailemiz için en iyiyi yapmak için bir uzmana başvuruyor ve o uzmanın söylediklerini doğru yapmak adına sarf ettiğimiz çaba sırasında bebeklerimizin verdiği sinyalleri duymaz oluyoruz. Doğal ebeveynlik işte burada devreye giriyor: Bebeğinizin verdiği sinyalleri dinlemek. Doğa bebeğe bu sinyalleri verebilmesi, anneye de bu sinyalleri duyabilmesi için gerekli donanımı sağlamış: Bebek ağlıyor, anne ihtiyacı içgüdüleri yardımıyla anlıyor ve yerine getiriyor. Doğanın bu çok basit dinamiğini anladığımız ve bebeğimizin kendi ihtiyaçlarını dile getireceğine inandığımız sürece bu mekanizma işliyor. Örneğin bebek anneye doyduğu sinyalini başını çevirerek verir. Bizim bebeği hala yemeğe zorlamamız onun doyma sinyalini verebileceğine güvenmemizden gelir. Bunun derininde yatan ise toplumsal inanışlar, bizim kendi geçmişimiz, yemekle olan ilişkimiz gibi birçok şey olabilir. O yüzden anneye ‘bebeğinin verdiği sinyali dinle’ demek yeterli değil. Sinyali dinleyebilmek için bizim kendi içimize bakacak cesaretimiz olmalı.
Danışanlarımdan bir anne ile (adına Ayşe diyelim) şöyle bir çalışma yaptık: Ayşe bir gün boyunca 18 aylık bebeğini beslerken bebeği her doyma sinyali verdiğinde kaşığı uzatmayı bırakacak ve içinde oluşan duyguları kâğıda dökecekti. Bu çalışmayı yapmak kolay olmadı Ayşe için. Çünkü doyma sinyalini her dinlediğinde içinde oluşan duygularla baş başa kaldı: Kalp çarpıntısı, suçluluk duygusu, çocuğum aç kaldı inancı, ben iyi bir anne değilim düşüncesi. Sonra da terapi ofisine gelip bu inanç ve düşünceleriyle yüzleşti.
Eğer bir anne olarak bebeğimizin sinyallerinin ne anlama geldiğini bilmek istiyorsak tek yapacağımız onları dinlemek. Duymakta zorluk çekiyorsak o zaman yapacağımız durup bir nefes alıp sonra kendimize sormak “Neden zorlanıyorum, şu an içimde ne hissediyorum”. Cevaplar mutlaka gelecektir. Tek ihtiyacımız, iç sesimize güvenmek.
Doğal ebeveynlik bir sürü kitap okumayı, ya da bir sürü şey bilmeyi gerektirmiyor. Doğal ebeveyn olmak için kendi içine bakabilmek, gerektiğinde uzmandan yardım almak ancak içgüdülerinin önemini bilmek, bebeğinin sinyallerini dinlemek ve ancak bebeğinin kendisini doğru yönlendireceğine güvenmek gerekiyor.
Sevgiyle kalın.