08.06.2017 - 15:36 | Son Güncellenme:
Ağız ve diş sağlığı denildiğinde aklımıza gelen ilk şey dişlerin ve dişi çevreleyen dokuların sağlığıdır diyen Dt. Göker Taşkınsu, dişlerimizde herhangi bir çürük olmadan dişlerimizi kaybetmemizin sebebinin diş çevresi dokularının sağlıklı olmaması olduğunu vurguladı.
Diş taşı oluşumunun en büyük belirtisi diş eti kanamasıdır
Diş çevresi dokularının sağlıksız olduğunu gösteren en önemli belirtinin diş taşı birikimi olduğunu söyleyen Dt. Göker Taşkınsu sözlerine şöyle devam etti; "Diş taşı diş çevresinde biriken yemek artıklarının o bölgelerden uzaklaştırılamaması sebebiyle oluşan plak ile tükürük içerisindeki minerallerin birleşimi sonucu oluşur. Diş taşı oluşumunun en büyük belirtisi diş eti kanamasıdır. Diş taşı birikimi zamanla diş çevresindeki kemik kaybını arttırarak diş eti çekilmesine sebep olmaktadır.
Düzenli ağız bakımı diş taşını engeller
Diş taşı oluşması düzenli diş fırçalama ve diş ipi kullanımıyla engellenebilmektedir. Lifli gıda tüketimi diş yüzeyinde plak birikimini azaltacağı için diş taşı oluşmasını kısmen engeller. Ancak diş taşı oluşmasını engellemek için diş fırçalama ve diş ipi kullanımının altın kural olduğu unutulmamalıdır.
Diş taşı temizliği zararlı değildir
Diş taşı temizliği diş hekimliğindeki en basit işlemlerden birisidir. İşlem, gerek görüldüğünde bölgesel olarak anestezi yapılarak ultrasonik aletler vasıtasıyla yapılmaktadır. Diş taşı temizliği yapılmasının halk arasında yaygın olarak zararlı olduğuna dair bir kanı vardır. Ancak yapılan işlemin kesinlikle bir zararı bulunmamakta aksine diş kaybına kadar gidebilecek istenmeyen bir durumun önüne geçilmektedir.
Diş taşı temizliği sonrası diş eti çekilmesine bağlı açığa çıkan kök yüzeylerinden dolayı ilk günlerde hassasiyet meydana gelebilir. Bunu engellemek için hassasiyet giderici içeriği olan bir diş macunu kullanımı ve birkaç gün soğuk sıcak yiyecek ve içecek tüketimine dikkat edilmesi önerilir" dedi.