11.03.2022 - 07:11 | Son Güncellenme:
Ciltte şiddetli kaşıntıyla belirti veren uyuz hastalığına gözle görülmeyen bir canlı olan sarcoptes scabiei hominis akarı neden oluyor. Yaş ve cinsiyet ayrımı gözetmeyen uyuz hastalığı her toplumda ve her ekonomik düzeyde görülebiliyor. Bağışıklık sistemi güçlü olmayan ya da bağışıklığı baskılanmış kişilerde ağır seyredebilen bu hastalık, fiziksel yollarla kişiden kişiye kolaylıkla 20 dakika gibi bir süreçte bulaşabiliyor.
KAŞINTI GECE UYKUDAN BİLE UYANDIRABİLİR
Geceleri artış gösteren hatta hastayı gece uykusundan uyandırabilecek şiddette olan kaşıntılar ağırlıklı olarak el bilekleri, kol iç kısımları, koltuk altı, parmak araları, göbek çevresi, kalça, ayak bilekleri, kadınlarda meme uçları, erkeklerde ise genital bölgede ortaya çıkıyor. Kaşıntının yanı sıra belirtiler arasında beyaz-gri renkli tünel benzeri 1-10 mm uzunluğunda yapıların yanı sıra kaşıntı izleri, küçük kabarcıklar ve sivilceye benzer yapılar görülebilir. Çocuklarda ise belirtiler daha çok kulak arkası, yüz, avuç içi ve ayak tabanında oluşabilir.
KÖTÜ HİJYEN UYUZ HASTALIĞININ BAŞLICA SEBEBİ
Hijyen şatlarının yeterince iyi sağlanmadığı ve genellikle okul, yurt, bakım evleri, askeriye veya hapishane gibi toplu bulunulan ortamlarda uyuz hastalığının bulaşma oranı çok daha yüksektir. Aynı yatakta yatma, el ele tutuşma, aynı havluyu kullanma, aynı ayakkabı ya da terliği giyme, ortak kıyafet kullanma, uzun süreli fiziksel temas ve cinsel ilişki gibi fiziki temasın yüksek olduğu durumlar uyuz parazitinin bulaşma ihtimalini artırır.
TEDAVİYE DİRENÇ ARTTI
Son dönemde Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de uyuz vakalarında artış görülüyor. Karantina sürecinde özellikle kalabalık ailelerde aile içi temasın artması ve insanların Kovid-19 bulaş riski nedeni ile hastaneye gitmeye çekinmesi nedeniyle uyuz vakalarında artış yaşanıyor. Artan uyuz vakalarının yanı sıra son zamanlarda uyuz parazitinin tedaviye direncinin arttığı ve farklı doktorlara giderek 5-6 kez tedavi olan ancak yine de iyileşmemiş hastaların sayısında da belirgin derece yükselme olduğu gözleniyor.
AYNI ORTAMDA YAŞAYANLAR DİKKAT!
Spesifik bir laboratuvar tetkiki bulunmayan uyuz hastalığının teşhisi, hastanın şikayetleri ve fiziki ya da dermatoskopik muayenesi ile konulabiliyor. Bununla birlikte şüpheli alanlardan alınan örneğin mikroskop ile incelenmesi ile de hastalık belirlenebiliyor. Uyuz hastalığının tedavisinde ise temel olarak permetrin içeren kremler, sülfürik merhemler, lindan içeren losyonlar, krotamiton içeren kremler ve benzil benzoat losyonların kullanımı bulunuyor. Oral yolla alınan kaşıntı ilaçları da tedaviye yardımcı oluyor. Ancak tedavide kullanılan bu ilaçlar, uyuz akarlarını ve yumurtalarını hemen öldürse bile kaşıntı maalesef bir süre daha devam edebiliyor. İlaç kullanımının yanı sıra hastaya ait çamaşır, havlu ve nevresimler 60 derecede yakınmalı ve kızgın ütü ile ütülenmeli. Halı ve mobilyalar elektrikli süpürge ile süpürülmeli ve sonrasında toz torbası muhakkak değiştirilmeli. Ayrıca aynı ortamda yaşayan kişilerin de aktif şikayeti olmasa bile hasta ile aynı anda tedavi olması gerekiyor çünkü bulaşma riski yüksek olan uyuz hastalığının belirtilerini göstermesi 2 -6 haftayı bulabiliyor.
UYUZDAN KORUNMAK İÇİN 5 ÖNEMLİ ÖNERİ
1- Uyuzdan korunmada hijyen oldukça önemli. İnsanların toplu halde bulundukları ortamlarda, toplu ulaşım araçlarında temizliğe son derece dikkat edilmeli.
2- Kişisel korunma için hasta olduğundan şüphelenilen kişilerle temastan kaçınılmalı.
3- Başkaları ile iç çamaşırı, havlu, nevresim gibi vücut ile direkt teması bulunan eşyalar ortak kullanılmamalı.
4- Kişi kendi kişisel hijyenine dikkat etmeli.
5- Ev, araba gibi ortak kullanım alanlarının temizliği düzenli gerçekleştirilmeli.