25.02.2015 - 11:32 | Son Güncellenme:
Çocuk cerrahisi uzmanı Dr. Cem Kara “Böyle çocuklar adeta yarım sünnet olmuş gibi doğarlar, dikkatle bakıldığında idrarlarını bacaklarına doğru ve pipilerinin altından yaptıkları farkedilir. En uçta deliğe benzer bir görünüm olsa bile burası kördür ve idrar buradan gelmez. Oldukça sık rastlanan bir doğumsal anormallikte en büyük hata, bu çocukların ameliyat öncesinde sünnet ettirilmesidir. Bu çocukların ameliyatlarında yarım sünnet derisi çok işe yarar. Ameliyatın bitiminde zaten sünnet de olmuş olurlar. Biz bu çocuklara cerrahi olarak müdahale ettiğimizde hiç sünnet olmamış olmasını tercih ederiz. Pipi çevresindeki deri ameliyatta çok işimize yarar. Anne babalar, 6 ay – 1.5 yaş arasında çocuklarının tedavisini yaptırırlarsa, fiziksel ve psikolojik iz bırakmadan hızlı bir iyileşme sağlayabiliriz.
Genetik yatkınlık…
Hipospadyaslı babaların çocuklarında görülme riski fazla olan peygamber sünnetinde ilk dikkati çeken şey alta, torbalara doğru pipinin eğri olması olabilir. Bu durum özellikçe idrar yaparken daha da fark edilir olur diyen Dr. Cem Kara anne babaların çocukların nasıl idrar yaptığına dikkat etmesi gerektiğinin altını çizdi: “Hipospadyaslı çocuklar için halk arasında peygamber sünnetli ya da yarım sünnetli gibi deyimler kullanılır. Böyle çocuklarda sünnet derisi çoğunlukla sadece pipinin sırt tarafında ve adeta bir horoz ibiği gibi görülür. Pipinin alt yüzünde sünnet derisi olmaz. Alt yüzde olan ise, normalde en uçta olması gereken dış idrar deliğidir. Bazen bu delik olması gerekenden çok daha dar olur. O zaman bu çocuklar hem makara ipliği gibi ince işerler, hem de çişlerinin bitmesi uzun zaman alır. Hipospadyaslı büyük çocuklarda canlarını çok sıkan bir durum da çişlerini aşağı ve ayaklarına doğru yapmalarıdır. Bazen de idrarın uçtan fışkırmadığı farkedilir. Bu delik çoğu zaman pipinin alt yüzünde ve uca yakın olsa da bazı hastalarda pipinin de gerisinde, torbaların arasında veya makatın önünde bile olabilir. Hatalı delik pipinin baş kısmına ne kadar uzaksa anormallik de o kadar ağır demektir. Bazı anne ve babalar ise en önce eğriliği farkederler."
Çocuk sahibi olabilirler mi?
Hipospadyaslı çocuklar için ne çok sorulan soru çocuk sahibi olup olamayacaklarıdır diyen Dr. Cem Kara “Yanlış tedaviler uygulanmazsa rahatlıkla olabilirler. Özellikle eğriliğin tam düzeltilmesi hem çocuk sahibi olma yönünden, hem de cinsel münasebette sorun olmaması yönünden çok önemlidir. Zamanımızda modern cerrahi prensipler kullanılarak, uygun yöntemler de seçilerek bu hastalar tam şifaya kavuşturulabilmektedir. Zamanından geç tedaviye başlanan ve ehil eller müdahele etmediği için defalarca ameliyat edilmesine rağmen bir türlü tam düzelmeyen çocuklarda bütün hayatlarını etkileyen fiziksel sorunların yanı sıra ciddi ruhi sorunlar da ortaya çıkabilir.”
İdeal tedavi 6 ay - 1,5 yaş arası…
İdeal olarak ameliyatın 6 aylık ile 1,5 yaş arasında yapılabileceğine dikkat çeken Dr. Kara, “Bu yaştaki çocuklarda hem ameliyatın kendisi, hem ameliyat sonrası bakım büyüklere oranla çok daha kolaydır. Özellikle 6. ayını doldurmuş ve henüz emeklemeye ya da yürümeye başlamamış çocuklarda aileler açısından bakım kolaylığı çok belirgindir. Ayrıca bu yaşlarda ameliyat edilerek şifaya kavuşmuş olan hastalar ileride başlarından böyle bir olay geçtiğini de hatırlamazlar. Bu da önemli bir avantajdır. Bu yaşları kaçırmış olan çocuklarda ise daha fazla bekletmeden bir an önce ameliyat yapılmalıdır. Üst yaş sınırı yoktur.” şeklinde konuştu.
Hipospadyas ameliyatının hedefleri:
-Eğriliği tamamen düzeltilmiş, özellikle sertleşme olduğunda düz bir penis,
-Pipinin tam ucundan karşıya doğru fışkırtarak işeyebilme,
-Ağır anormallik olanlarda pipinin torbaya gömülü görünümünü ortadan kaldırma,
-Dış görünüm olarak sünnetli bir çocuk görünümünü elde etme,
-Böyle bir anormalliğin olduğunun farkına varmadan küçük yaşta tedavi etme.
Dudak ya da yanak mukozasından penis derisi…
Hipospadyaslı hastaların %9 kadarında inmemiş testis ve yine aynı oranda kasık fıtığı birlikte olur diyen Dr. Cem Kara, “Aynı seansta veya ayrı bir ameliyatta bunların da düzeltilmesi gerekir. Ağır hipospadyaslı hastalarda böbrek ve idrar yollarına ait doğumsal anormalliklere normal çocuklara oranla daha fazla rastlanır ve bu nedenle ameliyat öncesi ultrason taraması yapılır. İnmemiş testisle birlikte olan ağır hipospadyaslı hastalarda kromozom analizi ile cinsiyet araştırması yapılmalıdır.” Ameliyat, ehil müesseselerde hayati risk taşımasa da son derece hassas ve ince bir iş olduğunun altını çizen Dr. Kara “Büyüteçli gözlüklerle, özel iplikler kullanılarak bu işte uzmanlaşmış çocuk cerrahları tarafından yapılması gereken bir ameliyattır. En önemli ölçü, bu ameliyatı yapacak cerrahın sadece çocukları ameliyat eden ve bu işte deneyimli bir hekim olmasıdır. Özellikle daha önce başarısız ameliyatlar geçirmiş olan çocukların ameliyatları dokular hırpalanmış olduğu için çok daha zordur. Temel hedef tüm hastalarda kendi dokularını kullanarak sonuca ulaşmak olduğu için, bu zorlu grup hastada cinsel bölgeye ait deri kalmadıysa dudak veya yanak mukozası tamir için kullanılır.”
Başarılı bir ameliyat sonrası herşey normale döner…
Dr. Cem Kara, “Ameliyat sonrasında yeni oluşturulan idrar yolunun içine konan ve pipinin ucundan çıkan bir plastik tüp takıır. Bunlar yeni oluşturulan idrar kanalının güvenliği için gereklidir ve ameliyatın ağırlık derecesine göre, operasyondan 5–14 gün sonra çıkarılırlar. Bu süre içinde tüplerin tıkanmaması önemlidir ve hastanın ağızdan bol sıvı almasına dikkat edilir. Bezli çocuklarda sonda bakımı da daha kolaydır, özel pansumanla birlikte darbelere karşı ameliyat bölgesini daha dayanıklı hale getirir. Son yıllarda kullandığımız yeni tip sondalar ile idrar torbası kullanmadan yeni yapılan pipi ucundan hemen idrar yapılması sağlanmaktadır. Hipospadyas ameliyatlarından sonra bakımı en kolay hasta grubu bezli bebeklerdir. Henüz ayağa kalkmamış, fazla hareketlenmemiş çocuklar ve aileleri ameliyat sonrasını en rahat geçirenlerdir. Hipospadyas ameliyatını başarılı bir şekilde geçirmiş olan çocuklar tamamen normale dönerler. İdrar yapma ve ilerideki cinsel fonksiyonlar bakımından normal erkeklerden hiçbir farkları kalmaz.”