27.08.2024 - 06:43 | Son Güncellenme:
Derleyen: Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr - Uzay araştırmaları ve diğer gezegenlerde yaşam yüzyıllardır araştırılıyor, bilim kurgu filmlerinin bir numaraları konusu olarak işleniyor. Yakın gelecekte olmasa da, insanlığın bir kısmı ilerleyen yıllarda Mars'ta yaşayabileceğine dair inançlı. Ancak Mars gezegeninin yapısı dünyamız gibi gibi olmadığından burada olası bir yaşam kurabilmek için bildiğimiz yöntemlerden çok daha fazlasına ihtiyacımız var. Bu konuyu kendisine dert edinen Manchester Üniversitesi'ndeki bilim insanları, astronot gözyaşı ve patatesin özel bir kombinasyonundan oluşan StarCrete'i yarattılar ve bu malzemeleri kızıl gezegene taşımanın oldukça kolay olduğunu iddia ediyorlar.
MARS'TA HAYATTA KALMAK İÇİN EVLERE İHTİYACIMIZ VAR
Kızıl Gezegen'deki çevre hakkında bugüne kadar edinilmiş bilgilere bakılırsa, insanlar Mars'a vardıklarında orada ev inşa edecek çok fazla malzeme olmayacak. Elbette bu biraz zor olacak çünkü dünyadan kızıl gezene malzeme götürebilmeleri için yeterli alanları da bulunmayacak. Bu yüzden astronotların işleri yürütmek için son derece becerikli olmaları gerekecek. Yapı inşa etmenin bir gezegende hayatta kalmanın anahtarı olduğunu düşünecek olursak bunu elde etmek için bir dizi yüksek teknolojiye sahip olmak da oldukça kritik öneme sahip.
Yakın zamanda Open Engineering dergisinde yayınlanan makalede ayrıntılı olarak açıklandığı gibi, Manchester Üniversitesi'nden bir ekip, patates nişastalarının yaklaşan Mars gezileri için olmazsa olmaz malzeme olduğunu söylüyor. Ekibin tahminlerine göre yaklaşık 25 kilogramlık patates çuvalı, yarım metrik ton StarCrete'ler için yeterli nişasta içeriyor. Bu da yapılar için yaklaşık 213 tuğla oluşturmaya yetiyor. Nişastayı, Mars toprağından veya astronotların gözyaşlarından elde edilen tuz ve magnezyum klorürle birleştiren araştırmacılar, StarCrete'in dayanıklılığının önemli ölçüde artığını hatta normal fırın sıcaklığında bile pişirilebilecek bir yapı malzemesi olduğu bilgisini verdi.
'STARCRETE' BİLİNEN TEKNOLOJİLERİN ÇOK ÜSTÜNDE
Projenin baş araştırmacısı olan Aled Roberts, alternatif seçeneklerin pratik uygulamadan hâlâ çok uzak olması nedeniyle StarCrete'in devreye girebileceğinin altını çizdi. Roberts, "Mevcut yapı teknolojileri hâlâ uzun yıllar geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor ancak StarCrete'in bunların hiçbirine ihtiyacı yok. Mars'ta ev inşa etme görevini basitleştiriyor çünkü daha ucuz ve kolay uygulanabilir" dedi.
StarCrete'in gözyaşı, tükürük ve kanla işe yarayan tek malzeme olmadığını belirten baş araştırmacı Dr. Aled Roberts, "Başka ne denediğimizi bilmek istemezsiniz" cümleleriyle yapılan çalışmaları esprili bir dille özetliyor.
ÖNCE KAN DENEDİLER, FORMÜL ÇİN SEDDİ'NDEYMİŞ
Araştırmacılar, nişastaya karar vermeden önce aslında çeşitli bağlayıcı maddeleri test ettiler. İlk olarak inek kanını test etmeyi denediler çünkü kanın yapısı yapıştırıcı/bağlayıcı olarak kullanılabilirdi. Ancak yanlışlıkla inek kanından elde edilen ucuz bir proteinin daha iyi çalıştığını gördüler. İnekleri kanları için uzaya götürmek pratik olmadığından bu kan proteininin insan versiyonunu (insan serum albümini olarak adlandırdılar) kullanmayı düşündüler ve işe yaradığını gördüler. Ancak Mars'ta bir ev inşa etmek için oraya giden insanların tamamının kan vermesinin başka sonuçları olabileceğini düşündükleri için farklı bir yol aradılar. Tam o sırada Çin Seddi'nin harcında yapışkan pirinç nişastası tutkalı kullanıldığına dair kanıtlar bulununca gözler bir anda nişastaya çevrildi. Nişasta üretmek için de patatesi kullanmak oldukça mantıklıydı çünkü patates hem barınma hem de beslenme ihtiyacını karşılayabilirdi.
Mars'ta bir yaşam kurmak için üretilen bu ürünün dünyada da kullanılabileceğini öne süren araştırmacıların açıklamaları ise şu şekilde oldu:
"Beton üretimi küresel karbondioksit emisyonlarının yüzde 8'ini oluşturuyor. Bu yüzden yeşil, sürdürülebilir alternatifler geliştirmemiz gerekiyor. StarCrete gibi biyomalzemeler Dünya'da kullanılmak üzere geliştirilebilir ve geleneksel malzemelerden çok daha yeşil olabilir."
Hepimizin Mars'ta patates evlerde yaşaması biraz zaman alabilir ama Manchester Üniversitesi araştırmacılarına göre bu ihtimal imkânsız olmadığı gibi uzak da değil.