20.02.2009 - 01:39 | Son Güncellenme:
YASEMİN BAY BAYRAM KAYGUSUZ
Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde dün sabah perdede hüzünlü kelimeler vardı. Sahne, bugüne kadarki en kalabalık günlerinden birini yaşadı. Binlerce kişi bir dönemin Hüsnü Kuruntu’su, genç kuşağın Tahsin Bey’i, yılların tiyatrocusu Gazanfer Özcan için bir araya geldi. Gazeteciler, sanatçılar, yakınlarına “ne çok seveni varmış” dedi.
Devlet sanatçısı Özcan’ın Türk bayrağına sarılı tabutunun katafalka konulmasıyla başlayan törende, Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Alkaya, “Her ölüm erkendir ama eğer yerine bir ekolün yok oluşundan başka hiçbir cümle koyamayacağımız bir sanatçının ölümü ise, bu çok daha erken ölümdür” dedi.
‘Bir yarım yok artık’
“Hayatta gördüğüm en önemli tiyatro sanatçısı, İstanbul’un klasik komedi stilinin son temsilcisi” diyen Gencay Gürün’ün konuşmasının ardından Aliye Uzuntağan ustanın özgeçmişini, Perihan Savaş da filmografisini okudu.
Torunu Tarık Ündüz de “Biliyorum bizi izliyor şu anda” diye başladığı konuşmasına “O yüzden çok üzüldüğümü belli etmek istemiyorum. Oyuncu kişiliğinden çok, inanılmaz bir dede olduğu için teşekkür ediyorum. Bugünden itibaren bir yarım yok” diye devam etti.
‘Bu, Türkiye’nin sorunu’
Törenin en dikkat çeken konuşması yapan rol arkadaşı Rutkay Aziz de Özcan’ın bir emekçi olduğunu belirterek, “Hem ödüllere, alkışlara değer görüldü ama bir o kadar da acılar, hüzünler yaşadı; tiyatrosunu kapatmak zorunda kaldı. İki yıl önce özel tiyatrolara destek veren kurul, Özcan’ın maliyeye olan vergi borcu nedeniyle ona 50 bin YTL’yi vermemişti. Bu Özcan’ın değil, Türkiye’nin sorunudur” dedi.
Özcan’ın naaşı törenin ardından, görülmemiş bir kalabalığın gözyaşları eşliğinde Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii’ne götürüldü ve kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.
NE DEDİLER?
Kenan Işık: Bundan iki sene önce sanat ile igili çıkan bir kanun vardı. Vergi indirimi geldi. Sanat kültüre ve eğitime yatırım yapanlar desteklendiler. Bu yatırım kadar vergiden muaf tutuldular. Tuhaf bir çelişki; bu sanatı yapanlar nedense vergiden muaf olamadı. Bu çok hazin.
Gülse Birsel: Büyük bir ustanın bu kadar küçük bir vergi borcunun bu kadar büyük boyutlara gelmesi çok acı. Bir jest yapılabilirdi.
Zihni Göktay: Borçları olan bir çok tiyatrocu var ama isimlerini söylemeyeceğim. Hasta bir adama bu kadar yüklenilmemesi gerekirdi.
Behzat Uygur: Sinema ve televizyona iş yapmasının asıl sebebi para kazanmaktı. Sırf bu yüzden bu işi yapıyordu.
Yalçın Menteş: Gazanfer Abi borçlarından dolayı son zamanlarda sıkıntı yaşadı. Vücut bir yere kadar kaldırıyor bunu.